YEMEK

Barselona Yolcusu Kalmasın Pastası !

Hikayesi:

Bazen hayatınıza biri girer ve tüm geçmişi siler, tüm acıları unutturur ve sana yeni bir hayat verir. Öyle ki, bunu geçmişte çektiğiniz sıkıntıların bir armağanı, bir geri dönüşü olarak düşünüp Yukarıdakine teşekkür edersiniz…
 
E. ile hayatlarımız çok benzer ilerledi bizim. Aynı dönemde hayatımızın kırılma noktalarına şahit olduk; karakterler, olaylar ve mekanlar çok benzerdi. Bir anda güç aldık birbirimizden. Hani bazen öyle olur ya zaten, 10 yıldır tanıdığın arkadaşına anlatmadığın şeyleri hatta kendine itiraf edemediklerini 2 gündür tanıdığın birine anlatıverirsin. Boşboğazlılıktan değildir bu, görünmez bir güven ipi sarmıştır sizi bir anda. Belki bir önceki hayattan tanışıyorsunuzdur kim bilir… İşte böyle girdi E. de benim hayatıma…
 
E.nin zekası ve tarzı kurumsal hayatın duvarları arasında sıkışmış kalmıştı. Tek istediği şey bu düzenden kurtulmak ve özgürce okumaktı. Evet, E. okumak istiyordu! Geçmişteki ödediği diyetlerden biri de yüksek lisansa kabul edilip gidememiş olmasıydı.
 
E. toparlandı… Hayata tutundu… O inandı… Bütün bunların bir sebebi olduğuna ve mutlaka karşısına iyi şeyler çıkacağına inandı. Ben de ona inandım… Hiç beklemediği bir anda, sıradan bir Temmuz akşamında B. ile tanıştı… Evet onun da artık bir B.’si vardı 🙂 B. E.nin elinden tuttu ve onun taaa dünyanın öbür ucuna götürüp ona bir peri masalı yaşattı. Ardından bir karar aldılar. B.nin desteğiyle E. okula geri dönecekti. Uzun süren başvuru süreci ve burs arayışlarından sonra E. sonunda hayatını değiştirme fırsatını eline geçirmişti. O artık Barselona yolcusuydu! Çoktandır hakettiği şeye sonunda kavuşmak üzereydi. Hepimiz onun adına çok ama çok mutluyduk. Bir insanın hayatı 1 yıl içerisinde nasıl bu kadar değişir hep beraber gıptayla izledik.
 
E. nin gidiyor oluşu bencilce üzse de bizi, aslında hepimiz onun adına çok  sevinmiştik. Tamam Barselona’da bir kapımız var artık diye de düşünmedik desem yalan olur tabi 🙂
 
Sonunda E. nin ofisteki son günü geldi çattı. Kızlarla beraber ona küçük bir veda düzenleyelim istedik. Yeteri kadar vaktimiz olsaydı kendi ellerimle yaptım diyebilmeyi çok isteyeceğim bir pasta yapacaktım. Ancak vakit kısıtlı, iş çok yoğundu. Daha once S.nin doğumgünü için sipariş verilen Muskat isimli pastaneyle iletişime geçtik. E. ye güzel ve esprisi olan bir pasta hazırlatmalıydık. İnternette kısa bir araştırma yaptıktan sonra ben bir resim buldum. Bu resmi pastane ile paylaştık ve siparişimizi verdik. Üzerine yazılacak yazı konusuda ise E.nin B.sinden yardım aldık 🙂 E.nin İspanyolca ilk öğrendiği şeylerden biri “Como se dice Internet?” miş. Evde sürekli bunu söyleyip duruyormuş. İlerleyen günlerde biz de kendisine bu soruyu sık sık soracağımızı varsayarak pastanın üzerine de bunu yazdırmaya karar verdik.
 
Siparişi çok kısa bir sure once almalarına ragmen Muskat inanılmaz bir iş çıkarmıştı. Tam vaktinde bize pastayı teslim etti.
 
Gayet özenli bir şekilde pastayı paketlemişlerdi.
 
 

 E. pastayı görünce ağlamaya başladı. Çok ama çok mutlu oldu. Ve sonra hep beraber ağlaştık tabi.

Pastanın içerisi beyaz çikolata ve frambuazdan oluşuyordu. O kadar taze ve lezzetliydi ki…

Bu güzel veda organizasyonunda bize destek oldukları için Muskat’a çok teşekkür ederiz!

http://www.muskat.com.tr/ 


Canım E., bu yepyeni hayat yolunda sana çok mutluluklar ve başarılar diliyorum! Sen bunu çoktan hakettin!


Sevgiler

Özü





 

You Might Also Like

2 Comments

  • Reply
    E
    20 Eylül 2012 at 09:34

    Hayatta herşeyin bir anlamı var diyorlar ya…Heh işte ben ona günden güne daha çok inanıyorum. Çünkü ben gidiyorum ama arkamda nasıl güzel ve değerli insanlar bıraktığımı anlıyorum 🙂

    Ne güzel yazmışsın hikayeyi…Herkesin hikayesi farklı elbet. Kime sorsan bir farklı, bir başka anlatır kendi hikayesini ama galiba en güzeli de sana en yakın olanlarının senden bile güzel anlatabilmesi senin hikayeni. Hem de kalplerindeki o kocaman sevinç, destek ve paylaşma arzusuyla.

    Çok şanslıyım ben çok 🙂

    Muck!

  • Reply
    Özüm Kasapoğlu
    20 Eylül 2012 at 09:36

    Then let's drink Sangria and eat Tappas ! Bekle bizi E., geleceğiz yanına!

  • Leave a Reply