BOZCAADA

Benim Gözümden Bozcaada

Hikayesi:

Geçen yaz apar topar yapılmış kısa bir tatil planı ile tanıştım ben Bozcaada’yla…
B. çok anlatırdı bu adayı… Öyle çok anlatırdı ki “Ada” dendiğinde artık kafamda tek bir yer oluşmaya başlamıştı. Hani bizim Büyükada falan değil yani… O hiç görmediğim bilmediğim B.’nin Ada’sı… Öyle çok seviyordu ki, öyle çok anısı, hatırası vardı ki; bu kısmı beni korkutmuyor da değildi…

“Ada kimseye ait değil…” derdi B. yeri geldiğinde… Ama o içten içe, farkında olmadan sahiplenirdi… Kadını gibi sahiplenirdi üstelik, bazen kıskanmamak elde değildi… Sonunda alıştım ben de bu Ada fikrine… Bir kere gidince ve B. ile orayı yaşayınca anladım belki de… Bu adam buraya ait… Buradaki mutluluğa ait… Güneşine, rüzgar güllerine, şarabına, üzümüne, mezesine, rakısına, denizine, kumuna ait… Geçen sene hayatımızdaki karmaşadan bunun kıymetini çok anlayamamıştım. Ama bu yaz aynı adamla, üstelik tesadüfen aynı tarihlerde, aynı yıldızların altında yaşayınca anladım…
Sonunda ben de aşık oldum Ada’ya… Hep gitmek istemenin ya da oradan dönmek istememenin, içindeki o burukluğun ne demek olduğunu anladım… Bu sene B. ile geçirdiğim Ada tatili çok daha başkaydı benim için… Şimdi geriye dönüp baktığımda ne kadar yol kat etmişiz diyorum…
Her şey bir yana, Ada’ya sırf o yıldızları görebilmek için gitmeli bir insan! Siz hiç yıldızları, elinizi uzatsanız tutabilecekmişsiniz gibi hissettiniz mi? Ben hayatımda bir tek burada, bunu yaşadım. Bir rivayete göre Mitolojide Bozcaada yeryüzünde yıldızlara en yakın yer diye geçermiş… Bence bu doğru… O portakal büyüklüğündeki güneş battığında, yeryüzünde sadece siz ve yıldızlar kalıyorsunuz adeta… Kayan yıldızlarda dilek tutmayı da sakın unutmayın 🙂 Eminim dileklerinizden biri yine buraya gelmek olacaktır! Umarım sizin dilekleriniz de benimkiler gibi gerçekleşir 🙂 
Gelelim ne yedik ne içtik kısmına… Martha’yı götürmedim sanmayın ruhumda… Ben Martha’yı götürdüm de, B. fotoğraf makinasını götürmeyi unutmuş… Bu sebeple telefonla çektiğimiz sınırlı fotoğrafları paylaşıyorum sizinle… Ne de olsa Ada orada, bizi bekler… Gideriz, yeriz, çekeriz yine 🙂 Hadi bakalım…

Sevgiler
Özü

*Vahit’in Yeri / Ayazma Plajı:

Vahit’in Yeri, Ayazma Plajı’nda en çok uğranan mekanlardan biri. Çünkü yeri çok güzel. Oldukça salaş bir balıkçı konseptinde olsa da, her türlü meze, hatta köfte ve mantı bile bulabilirsiniz. B. özellikle buranın köftesini çok seviyor mesela. Biz biranın yanında yukarıdaki mezelerden söyledik. Hepsi çok lezzetliydi… Kabak çiçeği dolması Bozcaada’da oldukça meşhur bir meze. Mutlaka denemelisiniz. Vahit de bunu güzel yapanlardan biri…

*Simyon :

B. açık ve net Sandal’cıdır. Geçen sene ben onu ilk defa Simyon masasına oturttum. Ama kendisi de beğendi… Bu sene yine Simyon’da yeme fırsatımız oldu 🙂 Pek sevindim… Ancak işletmecisi değişmiş, geçen sene bayıldığım bazı mezeler kalkmıştı. Ama yine de güzeldi…
Simyon’a gidince mutlaka söylemenizi tavsiye edeceğim iki şey var; 1. Peynir kızartması, 2. Beğendili Ahtapot. Gerçi Beğendili Ahtapot benim geçen sene yediğimle alakasızdı ama yine de iyiydi. Asıl benim yediğim beğendili ahtapot ise yan tarafta Lodos’un menüsüne girmiş. Mutlaka yenmeli!

*Ada Cafe:

Siz hiç Gelincik Şerbeti içtiniz mi? Adanın belirli dönemlerde gelinciklerle kaplı olduğu söyleniyor, bu gelinciklerle de hem şerbet hem de reçel yapılıyormuş. Gelincik şerbetinin en iyisini de burada bulabilirsiniz. Yanına da meşhur patlıcanlı börekten söylediniz mi, bana teşekkür edebilirsiniz! 🙂

* Ada’dan “fotoğrafsız 🙁 ” Notlar:

Eski Kahve‘de kahvaltı edin! http://www.eskikahvebozcaada.com/tr/
-Meşhur ada reçellerinden deneyin! İncir Reçelini ben pek sevmesem de adalılar güzel yapıyorlar.
B. nin favorisi Sandal‘a mutlaka gidin! Mezeleri gerçekten iyi! Özellikle kalamarı, ahtapotu ve deniz börülcesi baya başarılı!  http://www.sandalbozcaada.com/
-Kalenin arkasında Fuska diye bir yer var, gidin sandalyenizi denizin içine sokun ve içeceğinizi alıp sohbetinize devam edin!
Çamlıbağ şaraplarından Blush’ı denemeyi unutmayın! http://www.camlibag.com.tr/
-Ada üzümü alın!
Polente‘de gündüz bir kahve, gece ise bir içki için…
Çiçek Fırını‘nın damla sakızlı ada kurabiyesini deneyin… http://bozcaadacicekekmek.com/
-Ve son olarak bir dost önerisi, eski adıyla Sardunaki Butik Pansiyon, yeni adıyla Patiska Butik Pansiyon şiddetle tavsiye edilir! Sahibi Oya Hanım dünya şekeri bir insan! Aynı zamanda Ada’da yeni köfteci açtılar, henüz deneme fırsatım olmadı ama iyi olduğuna şüphem yok, adı “Sadece Köfteci“. Uğrarsanız selamlarımı iletin 🙂

B. nin öğrettikleriyle benim gözümden Ada böyle işte… Sizin Ada’nız nasıl peki?

Sevgiler
Özüm

You Might Also Like

No Comments

Leave a Reply