Browsing Category

TARİFLER

TARİFLER

Küçük İstanbul Mutfağı Tarifi; Croque Madame Muffin !

Hikayesi:
Yazmayalı bin yıl oldu farkındayım… Aklımın bir tarafı hep burda halbu ki… O kadar çok yeni şey keşfediyorum ki, herşeyi hemen paylaşmak istiyorum. Eh tabi instagramın bunda büyük etkisi oldu diyebilirim. Ama yazmak başka bir şey ben de biliyorum. Bu alışveriş daha başka, daha derin…

İşe başladığım için hem mutlu hem mutsuzum… Mesleğimi çok sevsem de, ben burada ne yapıyorum, hayat çok kısa dediğim zamanlar olmuyor değil. Hele ki içimdeki bu Küçük Martha’yı bastırmak çok zor oluyor tüm gün boyunca. Özgürlüğüne pek düşükündür malumunuz. Ama dizginliyor Avukat tarafım onu. Öyle böyle idare ediyoruz işte.

Ben yine bu nedenle bunalımın eşiğindeyken, gecenin bir yarısı BBC’de bir program keşfettim. Gözlerim kocaman açıldı ! Hipnoz etkisi yarattı bende evet… Çünkü resmen kendimi gördüm, olmak istediğim yeri, aklımdaki şeyi ekranda karşımda gördüm! Bir Küçük Paris Mutfağı isimli bu programı şeker mi şeker Rachel Khoo isimli bir kızımız sunuyor. Tek kelime ile bayıldım! Hemen o gece içime serpilen bu umut taneleri bana gece yarısında gelen bir işaret gibiydi, “Üzülme sen Küçük Martha, o Küçük mutfağında sen de yemek yapmaya devam edeceksin.”  İyi geldi…

O gece Rachel Khoo’dan öğrendiğim ve çok sevdiğim Croque Madame Muffin tarifini hemen ilk fırsatta denedim tabi ki! B. çook sevdi 🙂 Basit ama çok şık! Tadı da harika… Bence mutlaka denemelisiniz.

Sevgiler
Umutla kalın!

Malzemeler:



Büyük boy Tost Ekmekleri
Ekmek adedi kadar Yumurta
(Ben ekmeklerim küçük diye bıldırcın yumurtası kullandım)
Krema
Jambon
Zeytinyağı
Kaşar Peynir
Tuz
Karabiber

Muffin Kalıbı
Merdane

Yapılışı:

Fırınımızı 180 dereceye getirip bekletiyoruz.

Muffin kalıplarımızı zeytinyağı ile yağlıyoruz.

Tost ekmeklerimizin kenarlarını ince şekilde kesip yok ediyoruz. Yani bize tamamen ekmeğin sadece içi kalıyor.

Kalan ekmeklerimizi bir merdane yardımıyla inceltiyoruz. Çok bastırmanızı gerek yok. Biraz inceltseniz yeter.

Ekmeklerimizi ortası muffin kalıbının içinde kalacak şekilde kalıba diziyoruz.

Dizdiğimiz ekmeklerin kenarlarını bir fırça ya da peçete yardımıyla zeytinyağlıyoruz.

Ekmeklerin tam ortasına bir tatlı kaşığı kadar krema koyuyoruz. Dilerseniz labne peyniri de koyabilirsiniz ama o biraz daha kuru oluyor. Krema daha çok lezzet veriyor.

Üzerine yumurtamızı kırıyoruz. Yumurtanın üzerine ise ince ince ve minik minik kesilmiş 4-5 dilim jambon ekliyoruz.

Bir tutam tuz bir tutam karabiberin ardından fırına veriyoruz. 5-6 dakika sonra fırından çıkarıp üzerine rende kaşar peynir ilave ediyoruz. bir kaç dakika daha bu şekilde fırında kalmasını sağlıyoruz.

Sonunda ekmeklerin kenarları kızardığında alabileceğiniz kıvama gelmiştir demektir. Muffin kalıplarndan çıkartıp servis edebilirsiniz 🙂

Sevgiler
Küçük Martha

TARİFLER

Küçük Umutlar Tatlısı !



Hikayesi:



2013 benim için tam bir televizyon dizisi şeklindeydi… Aşk, ihtiras, aksiyon, mutluluk, bunalım herşeyden biraz vardı… Zaten tek sayıların bana uğurlu gelmediğine inanıyorum… Ama sonrası hep güzel olmuştur… Ya da ben öyle olduğuna inanmak istiyorum 🙂 2014 için daha başka bir umudum var o yüzden… Küçük mutluluklarla dolu umutcuklar… Bazı şeyler hiç değişmesin mesela, B. hep yanımda olsun, sevdiklerim sağlıklı olsun… Yemek yapabileyim yine… Yazabileyim… Seyahat edebileyim… Nebileyim işte küçük şeyler… B. işten geldiğinde Özüü deyip sarılmaya devam etsin bana… Gülmeye devam edelim, sadece bizim anladığımız saçmalıklar olsun hayatımızda, işimiz gücümüz olsun hala elimiz ayağımız tutuyorken… Kimse ile derdimiz olmasın, kimsenin bizimle derdi olmasın… Bozcaada’ya gitmemize hiçbir engel olmasın 🙂 (Baharı bekleyen kuşlar gibiyim) İyi insanlarla karşılaşalım hep, çünkü biz kalbimizi açıyoruz kocamaaaaaaan… Kıymetlidir bu, yazık olur üzülürsek… Üzmeyelim birbirimizi… Yanlış anlamayalım… Kırmayalım, yaralamayalım… Zaten hayat yeterince yoruyor, dinlenmek için omzuna başımızı yasladığımız da bizi yaralamasın hiç…
 
A bir de yaz gelsin hızlıca 🙂 Bahara da razıyım… Ama soğuğu sevmiyorum arkadaş ya! 
 
Tam da bunu düşünürken, geçtiğimiz karlı günlerde küçük bir tatlı yaptım hepimize… Basit bir muhallebiyi, minik negrolar ile daha afilli bir hale getirdim… Bakınca tadına dair umutlarım daha bir arttı… Aynı 2014’e, tadını bildiğim 2013’ten daha umutlu baktığım gibi…
 
Hadi bakalım…
 
Hepimize çok mutlu ve umutlu bir yıl olsun !
 
Sevgiler
Küçük Martha



Malzemeler:

3 Küçük Paket Negro / Oreo
1 çay bardağı pirinç unu
1 çay bardağı nişasta
6 su bardağı Süt
1 su bardağı şeker

1 Paket Vanilya

Yapılışı: 
 
Bir tencerede pirinç unu, nişasta, şeker ve vanilyayı karıştırıyoruz. Sonra üzerine bir bardak sütü ekleyip ve güzelce karıştırıyoruz. 
Tencereyi ocağa koyup kalan sütü de bir yandan üzerine ilave ederek karıştırmaya devam ediyoruz. Burada önemli olan sürekli karıştırmanız gerektiğidir, çünkü süt hemen dibini tutabilir.
Kaynadıktan sonra bir 10 dakika daha karıştırarak pişirmeye devam edin. Daha sonra sıcak haldeyken kaselere ya da küçük kuplara dökerek soğuması için buzdolabına koyun. 
Servis etmeden önce negro ya da oreolarımızdan kase sayısı kadar ayırıp, geri kalanları robotltan geçirip ufalıyoruz. Daha sonra kaselerin üzerine serpiyoruz.
Ayırdığımız negro/oreoları  süs niyetine kaseye yerleştiriyoruz. Dilerseniz ilave olarak çilek parçaları da serpiştirebilirsiniz.
 
Afiyet olsun !


TARİFLER

Yeni Yaşa Yeni Keşif; Tavuklu Biber Dolması !

Hikayesi:

Dün Küçük Martha adıyla bu soyut sayfalara yazmaya başlamamın 2. yıl dönümüydü… Benim için çok ama çok önemli bir yıldı bu yıl. İçimdeki Küçük Martha her geçen gün biraz daha büyüdü, benden taştı, binlerce insana ulaştı. Ne kadar çok arkadaş edindim, ne kadar çok sevgi kazandım… Bundan kıymetli ne var ki elimizde? Çok mutluyum… 
Biliyorsunuz ki 5 aydır evimdeyim, bu dönemde Küçük Martha ile daha çok ilgilenme fırsatım oldu. Ben bunun yukarıdaki tarafından benim için bir şans olarak denk getirildiğine inanıyorum. Çok sızlandım, gün içerisinde bile inişler çıkışlar yaşadım… Oturdum ağladım, günlük düzenimizden hiçbir şey eksilmemişken, sırf ben evde oturuyorum diye B’nin yokluğu, onun işe gidiyor olması daha bir çok koymaya başlamıştı bazen. Ama bunları bir kenara koydum çoğu zaman. Çok şükür ki Martha’m vardı benim… Ve çok şükür B. aslında hep yanımdaydı… Güzel dostlarım vardı… “Ben de bunu yaşamıştım” diyen hiç tanımadığım ama bir noktada buluştuğum sen vardın ey okuyucu !
Satırlarım, duygularım bulut olup uçuyormuş aslında hepinizin üzerinden… Kafasını yukarı kaldırıp güneşi arayanlarınız farketti belki de 🙂 Ne de güzel oldu… Bakın bu yaşımın kendi adıma en büyük başarıları neler olmuş;
*Küçük Martha Akşam Gazetesi’nin Cumartesi ekinde tam sayfa haber olarak çıktı:
 http://www.aksam.com.tr/ekler/cumartesi/ye-ic-begen/haber-266752
 *Küçük Martha cevap.tv’de sorularınızı yanıtladı 🙂
 http://cevap.tv/kisiler/ozum-kasapoglu
 
* Hiçbir zaman desteğini esirgemeyen Mekanist‘te Gezgin ünvanı ile yazmaya başladım ve bir çok davete katıldım;
http://www.mekanist.net/k/378809#tepeimaj
* Vitringez ile Küçük Martha’nın stil keşfi için hem röportaj hem de güzel bir çekim gerçekleştirdik…
 http://www.vitringez.com/
 
* Küçük Martha İş Başında Facebook sayfası 4000’in üzerinde beğeni kazandı 🙂
 
https://www.facebook.com/pages/Küçük-Martha-İş-Başında
 
 

Umuyorum ki benimle kalmaya devam edersiniz, umuyorum ki yazmaya hep devam ederim… Çok Teşekkürler !

Sevgiler 
Küçük Martha

Malzemeler:

3 Adet Tavuk Göğsü
Bir Tutam Maydanoz
İki Çay Kaşığı Kadar Kuş Üzümü
2 Diş Sarmısak
Zeytinyağı
Karabiber
3-4 Adet Renkli Dolmalık Biber
Domates Salçası/Püresi/Sosu

Yapılışı: 

Fırınımızı 200 dereceye getiriyoruz.

Dolmalık biberlerimizin tepelerini kesip, içindeki çekirdekleri ayıklıyoruz.

Tavuk göğüslerimizi minik minik parçalar halinde kesiyoruz.

Bir kaseye parçaladığımız tavuk göğüslerimizi koyuyoruz. İçerisine eklemek üzere minik minik maydanozlarımızı doğruyoruz.

Sarmısaklarımızı da tavuklarımızın üzerine rendeliyoruz. 2-3 Çorba kaşığı kadar zeytinyağı, kuş üzümlerini ve bir tutam karabiber ve tuzu ilave edip bir güzel karıştırıyoruz.



Bir tavada karışımımızı sadece yüzleri beyazlayacak şekilde pişiriyoruz.

Ardından biberlerimizin içerisini tavuklarımızla dolduruyoruz.


Bir güvecin içerisine içi dolmuş biberlerimizi yerleştirip yarısına kadar gelecek şekilde domates sosumuzu üzerine ilave ediyoruz.

Bir folyo yardımıyla üzerini kapatıp yaklaşık 1 saat kadar fırında pişiriyoruz.

Ben arada gidip domates sosundan biberlerin içerisine de ilave ettim, böylelikle domates sosunu tavuklar da güzelce yemiş oldu.

Daha sonra yoğurt ile servis ettim.


Afiyet olsun 🙂

TARİFLER

Girit Usulü Zeytinyağlı Kabak !

Hikayesi:

Bu yaz Bozcaada’da öğrendiğim bu tarifi ne zamandır denemek istiyordum… Değişiklik iyidir ya hani, deneyerek öğreniriz ya… Ben de deneyeyim istedim… Bildiğimiz o alışılmış kabak biraz şekil değiştirsin istedim. Masaya renk gelsin, insanlar “Aaa bu ne?” desin, ben de uzun uzun tarifin anlatayım istedim… Evde bir başımayım ya epeydir, sıkıldım sanırım. İşe gidince ofiste sosyalleşiyor ya insan, evde de kapıcı, bakkal falan geliyor işte. O kadar da vahim değil yahu durumum 🙂 Bunu da görmek lazımmış… Mesela ne zamandır yapamadığım şeyleri yapıyorum, evdeki eskileri atıp yenilerin listesini yapıyorum. Meğer o tencerenin dibi ne kötü olmuş öyle ?! Ya da dışarı çıkıyorum gündüz gündüz yürüyüş yapıyorum… Yaşlı teyzelerde yürüyor bizim parkurda… Geçen gün benim yaşlarımda bir çocuk da yürüyordu, acaba o da mı işinden ayrıldı diye geçirdim içimden 🙂 Meğer neler kaçırıyormuşuz biz işteyken… Güneş sonbaharda ne güzelmiş mesela… Yaprakların renkleri güneş vurunca ne kadar güzel oluyormuş… O saatlerde biz plazanın camlarından güneşi göremediğimiz için anlamıyormuşuz… İki ucu kötü bir değnek işte 🙂

Oturdum ellerimle size yemek yaptım ben de… Umarım beğenirsiniz 🙂

Afiyet Olsun !

Malzemeler:

3-4 Kabak
1 Büyük Beyaz Soğan
Kuru Nane
Dereotu / Kuş üzümü
Zeytinyağı
1 Küp Şeker
Kuş Üzümü

Yapılışı:

Soğanı uzun ince şekilde doğruyoruz. Kabaklarımızı da soyuyoruz. Sonra o soyma aleti ile tüm kabağı ince ince dilimliyoruz. Kağıt gibi oluyor her bir kabak yaprağı.

Tenceremize zeytinyağı döküp, ısınınca soğanları atıyoruz. Soğanlar hafif ezilince Kabaklarımızı da atıyoruz. Tuz ,nane ve karabiber ilave edip biraz döndürüyoruz. Sonra üzerine çıkmayacak kadar su ilave ediyoruz. 1 Küp şekerimizi de atıp kapağını kapatmadan pişiriyoruz.

Kabakları çok yumuşamadan ateşten almanız gerekiyor. Yaklaşık olarak 15-20 dk kadar pişirdim ben.

*Dereotu ise tercihe bağlı aslında, normalde kuş üzümü de atılıyor, ben kuş üzümü bulamadığım için dereotu attım.

Pişen kabağımızı bir cam kaba alıp soğumaya bırakıyoruz. Soğuduktan sonar servis edebilirsiniz 🙂

Sevgiler

Küçük Martha