Uzun zamandır iple çektiğimiz seyahat sonunda geçtiğimiz hafta gerçekleşti. Bundan bir kaç ay önce, sevgili arkadaşımız Atakan Aya’nın (nam-ı diğer Tadım Atölyesi / info@tadimatolyesi.com ) ve Yunan turizm ofisi Kalymna Yachting Club‘ın birlikte organize ettiği, Yunanistan’ın Leros ve Kalymnos adalarını içeren gastronomi rotası seyahatine davet edilmiştik. Ekibimizde ben ve Baransel’in yanı sıra, Hürriyet gazetesinin gezgin yazarı Bahar Akıncı, nam-ı diğer Çizenbayan Elif Tanverdi, DJ Anıl Yangın, Oğuz Yenihayat, nam-ı diğer Tat Dedektifi Sinan Hamasarılar, Etiler’deki Atelier Raw‘un şefi Sinan Bakkaloğlu, ünlü özel şef ve nam-ı diğer Son Mastori İnci Özay Hatipoğlu ve eşi İlke Hatipoğlu yer alıyordu.
Programımız İstanbul’dan Bodrum’a uçup, 1 gece Bodrum’da kalıp, ertesi sabah marinada bizi bekleyen teknemize binip adalara doğru yola çıkmaktı. Toplamda 2 gün Leros ve 2 gün Kalymnos yapılacaktı. Ne yalan söyleyeyim başkasının organize ettiği bir seyahate gitmenin verdiği rahatlık hissini özlemişiz 🙂 O yüzden kendimizi Tadım Atölyesi’nin ellerine bıraktık ve arkamıza yaslandık…
Milas Havalimanı’ndan Bodrum merkeze, çağırdığımız Uber ile rahat ve ekonomik bir şekilde varıp, müthiş manzaralı Manastır Otel‘de ilk akşamımızı geçirdik. (Bodrum’la ilgili daha sonra ayrı bir yazı yazacağım)
Sabah ise erkenden marinada bizi bekleyen Neyzen Travel‘a ait Fortuna isimli teknemize yerleşip yola çıktık. Teknemiz oldukça konforluydu. Toplamda 7 kamarası bulunan 33 metrelik bir guletti. Atakan bizim için her bir detayı düşünmüştü, teknemizde illy kahvemizden Uludağ Premium sodaya, Doluca şaraplarından Dimes meyve sularına kadar her şey vardı. Yaklaşık 3 saat sonra bizi bekleyen masmavi Kalymnos Adası’na varmamızla #gastronomirotasi başlamış oldu!
KALYMNOS
Kalymnos, Ege Denizi’nde Yunanistan’a bağlı 12 adadan biri. Symi, Rodos ve Kos’a göre daha az keşfedilmiş, o nedenle biraz daha az turistik denebilir. 12.000 kişilik nüfusu olan ve yüz ölçümü de epey büyük olan adanın en hareketli bölgeleri ana limanın bulunduğu Pothia ve kumsalların bulunduğu Massouri bölgesi.
Konum olarak Kos ve Leros arasında yer alan Kalymnos’a, Yunan Adaları’ndan en kolay ulaşım ise Kos üzerinden sağlanıyor. Kos ile mesafesi feribot ile yaklaşık olarak 10-15 dakika kadar. (Kos üzerinden ulaşım hakkında detaylı bilgi için tıklayınız) Bodrum’dan ise Turgutreis’ten sadece Cumartesi günleri feribot seferleri düzenleniyor ve yaklaşık olarak 45 dakika sürüyor. Ancak bayram döneminde bu feribot seferleri düzenlenmeyecekmiş, bu da size bir not olsun.
Süngercilikle ekonomisini ayakta tutmaya çalışan ada halkının, 1986 yılında denizlerdeki bir salgın hastalık nedeniyle süngercilik hayatları neredeyse sona ermiş durumda. Peki nereden gelmiş bu hastalık diyorsanız, ada halkından öğrendiğimize göre Çernobil felaketinin etkilerinden biriymiş.
Gelelim Kalymnos tavsiyelerine…
NEREDE & NE YEDİK?
STUKAS TAVERNA
İlk gün, ana liman tarafındaki sahil şeridinde bulunan Stukas Taverna’da öğlen yemeği yedik. Burası yerel lezzetleri orijinal tarifleriyle sunan bir restoran. Yunan peynirleri, buharda pişmiş ahtapot, yaprak ve lahana dolması ilk servis edilen lezzetlerdendi. Dolma bizim damak tadımıza oldukça yakındı. Peynirlerden ise kekikli olan favorim oldu.
Yunanistan’la bu kadar yakın olup bu kadar uzak olmamızı hiç bir zaman anlamamışımdır. Dilimizden, örf ve adetimize kadar, o kadar çok şey ortak ki… Bu da onlardan biri, kalamari yani kalamar 🙂
Ahtapot köftelerinin özellikle üzerine limon sıkıp denemenizi tavsiye ederim.
AEGEAN TAVERN
İlk akşam yemeğimizi yediğimiz Aegean Tavern Kalymnos’ta bizi en çok etkileyen mekan oldu. Adanın Massouri bölgesinde yer alan restoranın manzarası muhteşem. Sakın gün batımı saatini kaçırmayın!
Restorana önceden rezervasyon şart! Bazı masaları romantik bir akşam yemeği için çok güzel 🙂
Restoranın dekorasyonu ve renkleri de ayrı etkileyici. Her bir sandalyede bulunan çiçek motifi boyamadan tutun da etrafınızdan sarkan tencere tavalara kadar her şey çok sıcak ve samimi.
Bu restoranda yediğimiz bu karpuz salatasının içerisinde bulunan ekmekler Kalymnos’un yerel ekmekleri. Özelliği ise anasonlu ve sem sert olması. Yemek istediğinizde suyla ya da bir sosla yumuşatıyorsunuz. Denizcilerin ana yiyeceğiymiş zamanında. Çok dayanıklı olduğu için uzun süre saklayabiliyorsunuz. Bir de çok fazla kapari yaprağı kullanıyorlar. Çok lezzetli gerçekten.
Meşhur Yunan peyniri Feta Cheese’i susamlayıp kızartıyor ve yanına domates reçeli koyup servis ediyorlar. Şuan yazarken bile ağzımın suyu aktı desem ? 🙂
Ahtapot salatası olmazsa olmaz 🙂 Bunu özel bir sirkeli sosla servis ediyorlar.
Ahtapot köftesi adada oldukça meşhur. Ben normal ahtapot yemeyi tercih ediyorum ama burada yapılan gayet güzeldi.
Aegean Tavern tam bir aile işletmesi. Mutfağında baba ve kızı yanlarında 4 yardımcı aşçı ile beraber çalışıyorlar. Anne ise işletmenin başında. Uzun zamandır gittiğim en keyifli restoranlardan biriydi. Olur da bir gün buralara yolunuz düşerse mutlaka uğramalısınız!
KAFENES
Kalymnos’taki son akşamımızda, sahil şeridindeki bir başka restoran olan Kafenes’te idik. Yine deniz mahsullerine boğulduk 🙂 Ama geldiğimizden beri ilk defa Symi shrimp diye bilinen bu bebeksi karideslerden ilk defa denedik. Ben daha önce Symi’de yemiştim ve bayılmıştım. Biranın yanında çekirdek gibi gidiyor resmen 🙂 Üzerine de azıcık limon sıkın… Off…
Kalymnos Sea Fod Company’nin sahibi George Katsotourchis
Fotoğraf: İlke Hatipoğlu
Hikyaesini aşağıda anlatacağım George o akşam masada bize eşlik etti. O masadan öğrendiğimiz en ilginç şeylerden biri ise ızgara ahtapotu uzoya batırıp yemek oldu 🙂 Mutalak deneyin !
DENİZ & KUM & GÜNEŞ
DOMUS BEACH CLUB & BAR (KANTOUNI BEACH)
Fırtınaya rağmen bu mekanın tadını sonuna kadar çıkarttık sanırım 🙂 Domus Beach Bar, fırtınasız bir Kalymnos akşam üzeri gelip bir şeyler içip güzel müziğin eşliğinde dans edebileceğiniz bir yer. Bana çok fazla Bali’deki Single Fin’i hatırlattı… Çok sevdim!
Kokteylleri gayet başarılı ve makul fiyatta.
MASSOURI BEACH
Adanın kuzey batısında kalan Massouri bölgesi tamamen bir yazlıkçı mekanı. Kum plajının olması ve şezlong & şemsiye ikilisinin sadece 4 Euro olması gibi güzel tarafları var. Bir de tam karşısında gördüğünüz Telendos adasına da buradan kısa bir sürede günübirlik dahi ulaşabilirsiniz.
Atakan’a tekrar bu güzel organizasyon için teşekkürümü de şuraya yazayım 🙂
GÖRÜLMESİ GEREKEN YERLER
ST. SAVVAS MANASTIRI
Adanın tepesinde bulunan manastır kesinlikle görülmeye değer. Hem manzarası müthiş hem de yapı olarak güzel. İçeride kanserli hastaları tedavi ettiğine inanılan rahibin mumyasının ve dilekleri gerçekleşen insanların rahibe getirdiği hediyelerin sergilendiği bir alan da bulunuyor.
FOLK MUSEUM
Manastır yolu üzerinde bulunan Folk Museum’un sahibesi, gerçekten ada hayatına dair size çok güzel bilgiler veriyor. Bu müzede evlilik adetlerinden, yemek kültürüne, süngercilikten, göç etmeye kadar bir çok konuda Kalymnos’un tarihsel gelişimini gözlemledik.
SPIROS KOUMBARAS
Merkezde bulunan yerel ürünler satan bu dükkandan mutlaka, baharat, sütlaç, anasonlu ekmek, bal ve kapari yaprağı turşusu almayı unutmayın. Özellikle süt ürünleriyle meşhur olan dükkanda bulunan ev yapımı yoğurtları da denemenizi tavsiye ederim.
KALYMNOS SEA FOOD COMPANY
Kalymnos Sea Food Club, ürettiği deniz mahsülü ürünlerini, Kalymnos’tan dünyanın dört bir yanına satıyor. Bizim de onun imalathanesini gezip, ürünlerini deneme fırsatımız oldu. Şirketin sahibi George da bize burada eşlik edip, ürünlerini anlattı. George’un o kadar karakteristik bir yüzü ve o kadar bir Ferzan Özpetek filmi havası var ki… Hepimizi çok etkiledi. Onunla sohbet etmek çok keyifliydi. Umarım sizin de şansınız olur 🙂
Kalymnos Sea Food Company’nin sahibi George Katsotourchis
Fotoğraf: Sinan Hamasarılar / Tat Dedektifi
Son olarak, tüm bu yazının tadına uyacak, bütün seyahat boyu kulağımızda ve dilimizde olan bu şarkıyla sizi baş başa bırakıyorum!
İkinci bölümde görüşmek üzere!
3 Comments
Hande Kardaş
17 Haziran 2016 at 15:40Harika bir rota olmuş 🙂 Intagramdan da bu turu bayılarak takip etmiştim. Yazı da çok keyifli olmuş 🙂
Sevgiler,
Hande
handeledim.com
Derya
17 Haziran 2016 at 19:48Özüm Hanım yazınızı bir solukta keyifle okudum. Biz yeme içmeyi çok seven bir çiftiz ve bu yaz yunan adalarına gitmeyi duşunuyorduk, sakin bir yerler istiyorduk. Yazını çok zamanında çıktı karşıma gerçekten çok yardımcı oldu. Bir şey sormak isterim, bu tatil sizlere ozel mi organize edildi? Bu tur yapılıyor mu acaba katılmak istersek. Tesekkurler
İlknur
22 Haziran 2016 at 16:04Merhabalar,
Yazınız çok değerli bilgiler içeriyor.
Birçok Yunan Adasını görmüş olmama rağmen ,bayram tatili için gitme ihtimalimiz sebebiyle şu an Leros yazınızı heyecanla bekliyorum.
Elinize sağlık.
Sevgilerle
İlknur