GEZİ NOTLARI SEYAHAT

KUZEY YUNANİSTAN SEYAHATİ BÖLÜM 4 ; SELANİK

Halkidiki’de güneşi batırdıktan sonra Selanik’e doğru yola çıktık. Yaklaşık 100 km ‘lik yolu 45 dakikada gittik. Selanik’in girişinde ışıl ışıl bir şehir ve sokaklarda belli ki geceye hazırlanmış gençler boy göstermeye başladı. Biz de bir an önce şehri keşfetmeye başlamak istiyorduk ama önce Airbnb’den kiraladığımız evimizin sahibi Alex ile buluşmamız gerekiyordu. Alex Hukuk Fakültesi öğrencisiydi, ertesi gün İş hukuku sınavı olmasına rağmen bizimle çok ilgilendi. Kıyamadım da çocuğa 🙂 Keşke Yunan Hukuk’undan anlasam da yardım etsem azıcık dedim 🙂 Neyse ki çok kolay bir şekilde işlerimizi hallettik.

kucuk-martha-selanik-7

Ev o kadar merkezi bir yerdeydi ki zaten, bulamamak imkansızdı. En popüler caddelerden biri olan Tsimiski caddesine çıkan ara sokakların birindeydi. Alex’in evi 2 yatak odalı ve çok kullanışlı bir evdi. Kocaman terasından şehri görebiliyorsunuz. Çok keyifli bir ev gerçekten. Kahve makinesinden çamaşır makinesine kadar her türlü olanak var. 2 gece kaldığımız bu ev Selanik’te gerçekten hayat kurtardı. Fiyat performans açısından da çok iyiydi. Kesinlikle tavsiye ederiz, Alex’e selamımızı iletiniz 🙂

kucuk-martha-selanik-22

Her şeyin başında Selanik’e tekrar tekrar hafta sonu kaçamağı şeklinde yaz kış demeden gelinir. İzmir’le bu kadar benzetilmesini gerçekten haklı bulduk. İnsanı ayrı güzel, şehrin kendisi ayrı güzel. O apartmanların balkonlarında keyif yapan insan ancak İzmirli bir ilerinin ataları olabilir 🙂 Gen aynı gen eminim! Bayılıyorum bu insanlara! Özetle biz bu şehri çok sevdik! Peki gelelim Selanik’te nereleri keşfettik ve mutlaka neler yapmanızı tavsiye ederiz kısmına…

kucuk-martha-selanik-29

Meşhur Bölgeler

kucuk-martha-selanik-19

Aristotelous Square tam anlamıyla Selanik’in kalbi gibi. Buradan yol tarif etmek ve bir yeri bulmak çok kolay. Deniz kenarına açılan ve arkasında Mitropoleos ve Tsimiski paralel caddelerine uzanan bir konuma sahip. Meydanda bir sürü otel, cafe ve restoran var.

kucuk-martha-selanik-21

kucuk-martha-selanik-5

Aynı zamanda sahil şeridine indiğiniz anda yine sıra sıra inanılmaz güzel barlar ve restoranlar sizi karşılıyor. Arkanızı Aristotelous Meydanı’na verip önünüzü denize doğru döndüğünüzde sol tarafa doğru yürümeye devam ederseniz karşınıza White Tower çıkıyor. White Tower’ın arkasından yine yukarı doğru çıkarsanız Tsimiski’ye bağlanıyorsunuz.

kucuk-martha-selanik-20

Arka taraflara doğru çıktıkça Agias Sofias tabelalarını göreceksiniz. Hikaye bizdekine çok benziyor, yapı önce kilise olarak kurulup sonradan camiye dönüştürülmüş bir tarihi eser.

kucuk-martha-selanik-36

Yani aslında Egnatia, Ermou, Tsimiski, Mitropoleos Caddeleri  ve onların ara sokaklarına kurulmuş bir merkez söz konusu. Ama tavsiyemiz her ara sokağa girin! O kadar güzel mekanlar var ki, mutlaka keşfetmek isteyeceksiniz. Biz sanırım Selanik’in en çok sokaklarında kaybolma kısmını sevdik 🙂

kucuk-martha-selanik-3

Bir Kahve Molası Alternatifleri

kucuk-martha-selanik-16

Instagram’da Selanik araştırması yaparken ilk karşıma çıkan mekan Toms Cafe idi. Toms bildiğimiz ayakkabı markası olan Toms 🙂 Her ayakkabı alan adına Afrika’da bir çocuğa ayakkabı bağışlayan bir sosyal sorumluluk projesi üzerinden doğmuş bu markayı ve felsefesini hep çok sevmişimdir. Yıllardır giydiğim ayakkabıları da çoğu zaman hayat kurtarmıştır. Selanik’te sadece bir mağaza değil kafesinin de olduğunu duyunca hemen gitmek istedik. Tsimiski caddesi üzerinde olduğu için görmeme şansınız pek yok.

kucuk-martha-selanik-31

kucuk-martha-selanik-17

Toms, bu sefer de ayakkabı bağışının yanında Afrika’da içilebilir su projesi yaratmış. Her aldığınız kahveden bir kısım meblağ Afrika’da bu içilebilir su tesislerine bağış olarak aktarılıyor. Ortam çok tatlı, kahveler de güzel. Gidip görmenizi tavsiye ederim.

kucuk-martha-selanik-32

Bir diğer tatlı keşfimiz ise evimizin dibindeki Local . Burası gece gündüz hep kalabalıktı. Akşamları daha bar havasına dönüşüyor, işten çıkmış insanları sokağa taşan bir kalabalıkla ellerinde içkileri sohbet ederken görebiliyorsunuz. Gündüz ise daha çok kahve için geliyorlar.

kucuk-martha-selanik-14

Tabi bu arada Yunanistan’ın milli içeceğinin Frappe olduğunu söylemeyi ihmal etmemek lazım. Sabah erkenden giyinmiş süslenmiş ton ton teyzeler kafelerde arkadaşlarıyla buluşup frappelerini içip bütün gün takılıyorlar. Ben hayatımda böyle bir rahatlık görmedim 🙂 Bu sene bir de Espresso Freddo bu seriye eklenmiş ve özellikle gençler arasında yeni favori olarak gösterilmeye başlanmış.

kucuk-martha-selanik-24

Biz de bu deneyimi Sinatra Espresso Wine Bar ın bahçesinde yaşadık. Bana göre Freddo Frappe’ye göre daha acı. İçimi daha zor. Neticede soğuk espresso içiyorsunuz. Bir önceki yazımızdan hatırlayacağınız Kemal Cantürk şef bizi Frappe ya da Freddo’yu hızlı içmememiz konusunda uyarmıştı. Kahve soğuk suda tam çözülemediğinden hızlı içince kalp çarpıntısı yapıyormuş. O yüzden uzun uzun sohbet ede ede içmek lazım 🙂

kucuk-martha-selanik-23

Sinatra’nın hemen karşı köşesinde bulunan ARC Espresso Wine Bar yine çok güzel bir mekan önerisi. Bu kafelerin hepsi akşam bara dönüşüyor. Mutlaka gecesini de gündüzünü de yaşayın derim.

Her köşe başında bir  Juice Bar!

kucuk-martha-selanik-30

Evimizin tam karşısında bulunan  Join Juice Bars isimli mekan sabah kahvaltısı niyetine harika taze sıkılmış juicelar yaptı bize.  Sonra şehri gezmeye başlayınca farkettik ki her köşe başında bu juice barlardan var. Sonra farkettik ki spor yapan, sahilde koşan gençler var. Yani sağlıklı yaşam trendi özellikle üniversitenin de etkisiyle genç nüfusu etkisine almış durumda. E tabi akşam kokteyl bar gündüz juice bar bir şekilde dengelemeleri gerekiyordu 🙂 Biz çok sevdik, size de tavsiye ederiz!

Fırınlar efsane !

kucuk-martha-selanik-33

Hamur işinde de oldukça iddialı olan Yunanlar’ın fırınları gerçekten harika. Bunu daha önce gittiğimiz Leros ve Kalymnos adalarında da deneyimleme şansımız olmuştu. Pastacılık ve unlu mamullerde gerçekten iyiler. Kemal Cantürk Şef’in de Yunanistan’daki ilk iş yeri olan ve Selanik’in en meşhur pastahane zinciri Terkenlis , 1948 yılından beri faaliyette. Burada özellikle bademli brioche yemenizi tavsiye ederiz.kucuk-martha-selanik-6

kucuk-martha-selanik-25

Bizi kendine her anlamda hayran bırakan ve açık ara favorimiz olan mekan ise Ble ! Burası hem fırın, hem pastahane hem de bir meze barı olan, öğlen yemeği de yiyebileceğiniz bir mekan. İçeri girdiğinizde kendinizi kaybedeceksiniz. Her şeyden denemek isteyeceksiniz. Özellikle minik pastalarından kendinize bir kaç çeşit seçip denemenizi tavsiye ederiz !

kucuk-martha-selanik-34

kucuk-martha-selanik-13

Bir de tabi Yunan gevreğinin tadına da bakmadan dönmeyin!

Bu Kokteyl Barlara Gitmeden Dönmeyin!

Selanik’e kışın gitmek için bile güzel bir neden varsa o da bu kokteyl barlardır. O kadar fazla var ki, biz de az vaktimiz olduğu için en iyilerine gitmeye çalıştık. Bunlardan birincisi ve gerçekten favorimiz olan Vogatsikou 3 ! Selanik’in Cihangir gibi bir mahallesinde bulunuyor. Aslında küçük sayılabilecek bir mekan ama dışarıda sokakta takılan bir kesim de olduğu için kalabalıktan mekanı uzaktan bile ayırt edebiliyorsun. Çalan müzikler çok güzel, gelen kitle çok iyi, yaklaşık 100 çeşit kokteyli var, ama barmen ve garsonlar oldukça bilgili, damak zevkinize uygun bir kokteyl mutlaka buluyorlar. Bir de öyle alkolü az koyayım, şurubu dayayaım modeli kokteyller değil. Harbi tarif! Harbi sunum! Bardaklar her bir kokteyl için orijinal tariftekine uygun mesela. Mutlaka Selanik’te bir akşam buraya gelin derim!

Birazcık da Selanik’in Karaköy ya da Asmalı Mescit tadında bölgesini göreyim derseniz, buradaki bir roof bar olan Fragile Bar Rooftop a gitmenizi öneririz. Burası muhtemelen bir akşamüzeri gün batımında da çok şeker olur ama akşam da çok güzel di. Minik lambalar asılmış terasın her yerinde, kasalardan yapılmış masalar ve oturma alanları… Çok şekerdi. Çalan müzik de güzeldi. Bir açık hava sineması da yapılıyor burada, yeşil çam filmi tadında bir film dönüyordu terasan öbür binaya yansıtılan projeksiyonda. Biz burada mojito içtik ve bence gayet güzeldi. Fiyatlar ise ortalama 7 Euro civarında.

Bayağıdır Yediğimiz En İyi Hamburger!

kucuk-martha-selanik-12

Bir öğlen yemeği keşfi olarak gittiğimiz bu hamburgerciyi çok sevdik. Pax Homemade Burgers Sinatra Cafe’nin arka sokağında, denize doğru olan kısımda yer alıyor. Bir sürü hamburger seçeneği var, etleri de sosları da gayet güzel. Uzun zaman sonra deniz mahsulü yerine et yemek güzel gelmişti 🙂 Tavsiye ederiz!

kucuk-martha-selanik-15

Bu Popüler Mekanı Tavsiye Etmiyoruz!

Selanik’e gitmeden önce okuduğum her Türk blogunda vardı. Yani vakti zamanında biri tur getirmiş ve ondan mı popüler olmuş o kısmını anlamadık. Biz de vardır bir bildikleri deyip bir akşam 7 Thalasses isimli o meşhur restorana gittik. Açıkçası onca harika, iç açan mekan varken ara sokağa sıkışmış bu mekanın ilk etapta lokasyonu da hoşumuza gitmedi. Hadi dedik lezzetler süper olsa gerek bekleyelim. Öncelikle inanılmaz kaba garsonları nedeniyle masadan defalarca kalkmayı düşündük. Yani menüyü kafamıza fırlatmadıkları kaldı diyebilirim. Sonrasında o ilgisiz garsonlara bir şekilde sipariş verebildik.

kucuk-martha-selanik-11

Her şeye şans verelim diye sushiden başlayarak ceviche’den balığa kadar her şeyi denedik. Lezzetler hakkında ne süper ne de kötü bir yorum yapabilirim. Gayet yenilebilir ama “vay anasını” dedirtmeyen lezzetlerdi. Çok pahalı da olmadığı için sesimizi çıkartmadık.

kucuk-martha-selanik-28

Ama masadan kalkarken tek söyleyebileceğimiz buraya gelmek bir hataydı! Onca enteresan denenebilecek yer varken sakın mutlaka gelinmesi gereken yerler listenize burayı eklemeyin derim.

Bu Mağazalara Mutlaka Uğrayın!

Bazı mağazalar var yurt dışında karşıma çıktığında çığlık atasım geliyor. Siz de benim gibi ev dekorasyonuna meraklıysanız bir Alman markası olan Butlers tam da Ble pastahanesinin karşısında sizi bekliyor! Çok soru aldığım o piknik sepetim de burada satılıyor 🙂 Bir diğeri ise yine acayip ucuza bir sürü ıvır zıvır bulabileceğiniz Tiger ! Tsimiski caddesi üzerinde yer alıyor mutlaka görürsünüz. Az ilerisinde ise ünlü Yunan markası  Coco-Mat yer alıyor. Coco-Mat  bir nevi bizdeki Chakra gibi bir marka. Organik ürünler üretiyor. Dekorasyondan ziyade çarşaf, yorgan,yastık gibi ürünler bulabilirsiniz.

Ziyaret Etmeden Dönme!

kucuk-martha-selanik-26

Selanik denince akla ilk gelenlerden biri de tabi ki Atatürk Evi Müzesi ! Okumayı ilk öğrendiğimiz dönemlerde ilk okuduğumuz şeylerden biri “Atatürk 1881 yılında Selanik’te doğmuştur.” cümlesiydi sanırım. İşte buralara gelmişken bu cümleyi bir cümle olmaktan öteye taşıma fırsatınız varken mutlaka yapın. Mutlaka Atatürk’ün doğduğu bu evi ziyaret edin.

kucuk-martha-selanik-27

Duygulanmamak elde değil. Geçen yıl restore edildiği için eski havası ve kokusunu biraz kaybetmiş. İçi daha modern bir müze haline dönüştürülmüş. Bu kısmı biraz beni üzdü açıkçası. Ben o evi eski eşyalarıyla görmeyi çok isterdim. Şimdi sadece bir kaç bölümü olduğu gibi bırakmış ve bir kaç yerde Atatürk’ün eşyalarını sergiliyorlar. Yine de harika bir his orada olmak.

kucuk-martha-selanik-8

Özellikle Atatürk’ün bal mumu heykelini gören herkesin göz yaşlarına boğulması ve orada  yaşanan duygusal anlar çok acayip. Bence her Türk çocuğu mutlaka bir gün buraya gelmeli, bu hissi yaşamalı. Biz de Selanik’ten ayrılmadan önce Atamızla bayramlaşıp, Selanik’e veda edip Thassos’a doğru yol almaya başladık.

Bir sonraki bölümde üç günlük Thassos maceramızı anlatacağım.

Sevgiler

 

You Might Also Like

No Comments

Leave a Reply