YEMEK

Rakı-Balık ve Hayat

Malzemeler:

Rakı
Balık
Soğan
Sarmısak
Domates
Zeytinyağı

Hikayesi:

Siz hiç bir hikayede yan karakter oldunuz mu? Ya da bir yemek tabağındaki garnitür? Belki oldunuz ama farkında değilsiniz… Her insan kendi hikayesini yaşadığını düşünür ya şu hayatta… Her insana göre kendisi, hikayesindeki ana karakterdir aslında, başkasına göre yan karakter olsa da… Mezeler de öyledir aslında. O rakı-balık sofralarının vazgeçilmezi mezeler… Yan karakter gibi dururlar, ama çoğumuz rakı-mezeyi rakı-balığa tercih ederiz farkında olmadan. Meze de önemlidir kendince! Mezesiz sofra eksik sofradır aslında… O masadaki sohbeti devam ettiren rakıdır zannedilir, ama aslında mezedir sohbete renk veren, rakıyı tatlandıran. Meze önemlidir! Meze candır! Kendi hikayesinde ana karakterdir! Balık da önemlidir tabi… Belki daha faydalıdır… Ama mezedir o sofraya can veren… Damağımızda mutluluk bırakan…
Siz hiç birilerinin damağında mutluluk bıraktınız mı peki? Sofraya can verdiniz mi şen kahkahanızla? Sohbete renk verdiniz mi? Kimse sizi balığa tercih etti mi şu hayatta, daha az faydanız olduğunu bilerek ve hatta daha pahalı olduğunuzu bilerek hesapsızca?
Ben kendi çapımda bir mezeyim sanırım. Belki patlıcan salatası, önceden suda dinlendirilmesem biraz acı olan… Belki haydari, doğru yoğurttan yapılmadığım takdirde ekşi gelen… Belki de midye dolmayım ben, birileri beni doldurmadan önce içinde inci barındıran… Belki sadece peynirim ben, bir tabakta kavuna eşlik eden… Belki de deniz börülcesiyim, sırf adından dolayı denizden geldiği zannedilen…
Kendi hikayemde ana karakterim ben! Ne olduğumun, kim olduğumun çok önemi yok… Yorgun düşsem de, dolapta 1-2 gün dinlendirildiğimde rengim yerine gelir mesela… Tam da böyle bir dönemde, dolapta dinlendirilme zamanım geldiğinde, güneşli bir günün ardından kardeşim Y. beni bu güzel sofra ile karşıladı… Masada mezemiz yoktu belki ama, dillerden dökülenler masaya meze oldu bu sefer…
Hadi bakalım, afiyet olsun!
Yapılışı:
Fırınımızı 180 dereceye getiriyoruz…
Bir borcamın üzerinde zeytinyağı gezdiriyoruz. Üzerine 3-4 diş sarmısak doğruyoruz. Bir tarafta soğanları halka halka kesiyoruz. Balıkların içersinie soğanları dolduruyoruz. Üzerlerine tuz serpiyoruz ve borcama sarmısakların üzerine yerleştiriyoruz. Son kez üzerinden zeytinyağını geçiriyoruz ve fırına veriyoruz.
Diğer bir tarafta şişlere domatesleri geçirip olduğu gibi fırına veriyoruz.
Balıkların üzeri kızardığında, rakılarınızı doldurabilir ve masanızda keyifli sohbetinize başlayabilirsiniz!
Sevgiler
Not: Tüm Huysuz ve Tatlı Kadınlara gelsin…

You Might Also Like

No Comments

Leave a Reply