BEYRUT GEZİ NOTLARI

Küçük Martha’nın Beyrut Rehberi

Hikayesi:

Bu sene B. de dahil olmak üzere etrafımdaki bir çok insan Beyrut’a gitmiş ve döndüklerinde anlata anlata bitirememişlerdi… İnsan da istemeden bir merak oluşuyor… Bu kadar memleket gördüm acaba nedir bu insanları bu kadar etkileyen diye sorup durdum kendime… Babam sağolsun, bayram sürprizi yaptı bize… Apar topar uçak biletleri alındı, otel rezervasyonu yapıldı ve toplamda 4 günlük bir seyahat için herşeyi hazırlamış olduk.

Yukarıdaki biliyor ya hayatımda ilk defa heyecanım yoktu bir yere giderken… B. den ayrı olacağım için miydi bilmiyorum ama kendim araştırma yapmadan kulaktan dolma bilgilerle çıktım yola…
Middle East Airways ve THY İstanbul’dan Beyrut’a sefer düzenleyen iki havayolu… Biz daha ekonomik olduğu ve saatleri daha düzgün olduğu için MEA yı seçtik. Aslına bakarsanız başta biraz önyargım vardı. MEA Lübnan havayolları oluyor aslında. Şu aralar orta doğudaki karışıklık beni içten içe huzursuz etmiyor değildi… Ama sonradan iyi ki bu havayollarını tercih etmişiz dedik… Bir kere koltukları çok genişti ve gerçekten çok rahat bir uçuş yaptık. Toplamda 1 saat 20 dakika gibi bir surede Beyrut’a indik. Havalimanından çıkınca yüzüme nasıl bir sıcak vuracak merak içerisindeydim… Ama korktuğum kadar olmadı… Dubai’deki fırın sıcağı modunda değildi… Kıbrıs’a çok yakın olduğu için Kıbrıs ayarında düşünebilirsiniz.
İnternetteki bir çok yazıda okuyacaksınız, Hamra bölgesi için şehrin merkezi, alışveriş caddesi vs. gibi şeylerden bahsediliyor. Biz de bu nedenle otelimizi bu bölgeden seçtik. Bu bölgeyi de görmek güzeldi ancak kesinlikle kafanızda Bağdat Caddesi gibi bir yer oluşmasın. Aksaray ile İstiklal karışımı demek daha doğru olur… Hamra Street savaştan once İstanbul’un Cihangir’i gibiymiş… Tüm entellektüel sanatçı ve yazarlar buradaki kafelerde takılırmış… Çok modern bir bölgeymiş. Fransız etkisini zaten şehrin heryerinde görüyorsunuz… Şuanda sünni Müslümanların çoğunlukla yaşadığı bir bölge burası… Ama beklemediğiniz şekilde sokak aralarında kiliseler ya da katolik okulları görebiliyorsunuz…

Buarada bu bölgede bir çok butik olduğu da doğru… Yıkık dökük binaların altında girdiğiniz butiklerdeki uçuk fiyatlara inanamıyorsunuz. Moda konusunda oldukça başarılılar, özellikle tasarım butikler bir harika, ama fiyatlar epey pahalı. Benim tavsiyem, Downtown denilen bölgede konaklamanız yönünde olacaktır. Çünkü turistik anlamda görülecek yerler genelde o tarafta. Hamra’ya da taksi ile gelebilirsiniz. Taksilerin hepsi pazarlık ile çalışıyor. Babamın ana dili Arapça olduğu için biz o konuda çok şanslıydık 🙂 Turistleri en çok kazıkladıkları nokta ise, normalde 10.000 Lübnan Lirası alması gerekirken size taksi pazarlığında 10 USD diyor. Bu detayı atlamayın ! Ortalama olarak şehrin her yerine 10.000 Liraya gidebiliyorsunuz. Buarada Lübnan Lirası’nın Türk Lirası’ndan kıymetli olduğunu da unutmayın! 
Şimdi gelelim tavsiyelere 🙂 Beyrut’a gidince mutlaka denemeniz gereken tatlar ve görmeniz gereken yerler listesi karşınızda:
1. Karam Restaurant / Downtown:
Arife günü gittiğimiz için son iftar yemeğini güzel bir yerde yapalım dedik. Karam’In methini bir çok kişiden duymuştum. Gitmeden once arayıp rezervasyonumuzu yaptırdım. Buarada Beyrut’ta rezervasyon olayı çok ciddi işliyor. Gideceğiniz her yere rezervasyon yaptırmanız şart. Zira insanlar akşam dışarı çıktıkları için her yer hınca hınç dolu oluyor…
İftar menüsü seçtiğimiz için siz söylemeden herşey srasıyla geliyor zaten… Bunlar başlangıçlardan bir görüntü 🙂 Hayatımda yediğim en güzel humusu burada yedim diyebilirim… Tabak bitmesin istedim… Ana yemek olarak da sıcak yogurt içerisinde kızarmış içli köfteler ve üzerinde fesleğen sosu, yanına da şehriyeli pilav şeklinde bir yemek aldım… Resmen yemekle aşk yaşadım… Kesinlikle tavsiye ederim ! Verdiğiniz parayı sonuna kadar hak ediyor…
Karam için küçük bir not… Restoranın aslında bir de teras katı var, rezervasyon yaptırırken ayrca belirtmezsen mecbur içeride oturuyorsunuz.
2-Kahwe Leila / Gammayzeh:

Beyrut’ta olduğumu duyan Leila’ya git diye mesaj attı… Rezervasyon yaptırmamıştım… Ama çok şanslıydık ki sadece bir kahve içmelik oturmamıza izin verdikleri masanın sahipleri rezervasyonlarını iptal etti ve biz o gece harika bir eğlenceye tanıklık ettik 🙂
Saat 23:00’dan sonar canlı müzik yapıp herkesi coşturan bu mekan, hem tasarımı hem de hizmetiyle harika !
Fattoush Salad (Fattuş Salatası) Lübnan’ın geleneksel salatası… Bazı restoranlar buna hellim de ilave ediyorlar. Gerçekten çok güzel. Mutlaka denemelisiniz !
 3- Barbar Restaurant / Al Hamra:
Biri falafel mi dedi? 🙂 Burası falafelin cenneti diyebiliriz…
 
 
Oldukça local ama bir çok yerde şubesi olan Barbar Restoranlar bizim Taksim’de yer alan Bambi gibi aslında… Ben durum falafel yedim, içerisine biraz humus, marul, domates , turp ve salatalık turşusu koyuyorlar… Çok ama çok lezzetli… Fiyatı da oldukça makul, 3.000 Liraya bu harika tadı deneyebilirsiniz…
4- Café Hamra / Al Hamra:

Hamra caddesi üzerindeki gizli bir hazine gibi burası… İçeriye girdğinizde arka tarafta ağaçlar altında kocaman bir bahçe size bekliyor… Akşam nargilesi içmek için harika bir yer…

5- Nargile Keyfi:

Beyrut’ta her an her yerde nargile içebilirsiniz… Eğer seviyorsanız sizing için bir cennet o halde 🙂 Benim ilgimi çeken ise karpuzlu ve kavunlu nargileye getirdikleri yeni tarz… Bence çok hoş olmuş 🙂
6- Music Hall / Downtown :
 B.’nin Beyrut aşkını oluşturan mekandır herhalde burası… Meraktan çatladığım için gitmeliydim 🙂 Önceden rezervasyonumuzu yaptırdık tabiki 🙂
Bir sinema salonunu bir gece kulübüne dönüştren dahi her kimse çok iyi iş çıkarmış ! Yaklaşık olarak 3-4 şarkıda bir her çeşitten bir grup çıkıyor ve canlı müzik yapıyor. İnanılmaz eğlenceli ve mutlaka gidilmeli ! Kişi başı 60 USD giriş ücreti var ve buna 3 adet içki dahil. Çok uzun zamandır bu kadar eğlenmemiştim… Harika müzikler harika içkiler… En güzeli de etrafınızdaki herkes çok eğleniyor, sanki masada otursanız ayıpmış gibi 🙂
7- Şarap Tavsiyesi; Ksara :
Yine B.nin keşiflerinden biri… Chatue Ksara… Fransız usulü Beyrut şarabı… İyi iklim iyi teknik birleşimi… Mutlaka denenmeli ve alınmalı… 🙂 Üstelik fiyat performans da harika…
*Diğer Notlar:
-Beirut Souks, City Center Mall, ABC Mall, Beirut Mall alışveriş için güzel yerler…
-Zaitunay Bay akşam dolaşmak için keyifli bir yer… Gündüz çok sıcak olduğu için verimli olmayabilir…
– Beyrut için en iyi dönem bahar aylarıymış bunu anlamış oldum 🙂 Yazın gelmek çok mantıklı değil.
-Beyrut’un içerisinde denize girilmiyor. Çok komik bir şekilde denizen kenarına havuz inşa etmişler ve insanlar havuza giriyor. Denize girmek için ise yaklaşık olarak 1 saat uzaklıktaki Batroun’a gidiyor herkes. Ya da yarım saat uzaklıktaki Byblos’a…
-Jeita Mağarası dünyanın 7 harikasındna biri olmak için finalist olmuş. Mutlaka görülmeli, çok güzel.
-Harissa, Beyrut’a yarım saat uzaklıkta bir tepe. Yukarıdaki fotoğraf orada çekildi. Teleferikle 10 dakikada çıkıyorsunuz tepeye. Manzara güzel, aynı zamanda Lübnan bayrağında yer alan meşhur sedir ağacını yukarıda görebiliyorsunuz. Bir de bir rivayete gore tepedeki Meryem heykeli, ilk dikildiğinde yüzü dağa dönükmüş, ertesi gün gittiklerinde yüzü denize doğru yani karşıdaki Kudüs’e doğru dönük olarak bulmuşlar. Bu bir efsane ama Lübnanlılar buna inanıyor…
– Sonuç olarak Beyrut, bir bahar ayında, haftasonu gidilip görülecek, gece eğlenilecek ve güzel yemekler yenilecek bir şehir ! Yaz tatili ya da 3 günden fazlasını düşünmeyin derim ben 🙂
Sevgiler
Küçük Martha

You Might Also Like

No Comments

Leave a Reply