Browsing Tag

travel

GEZİ NOTLARI SEYAHAT

PHUKET’TE NEREDE KALALIM / WHERE TO STAY IN PHUKET? – THE VIJITT RESORT

Phuket gezimizin ikinci durağı Rawai bölgesinde yer alan The Vijitt Hotel‘di. Rawai bölgesi Phuket’in en ucunda yer alan bölgeye verilen isim. Planımız, bu otelde kalırken Old Town, Panwa ve Kata bölgelerini gezip bitirmekti. Bu oteli tercih etme nedenlerimizin başlıcaları ise, bütçe dostu bir otel olması, mimarisinin Tayland mimarisine sahip olması ve otelin sağladığı ulaşım gibi bazı olanaklardı. Nitekim otele giriş yaptığımız andan itibaren beklentimizin epey üzerinde bir konforla karşılaştık.

English: “The second stop of our Phuket sightseeing tour was The Vijitt Hotel that situated in Rawai. Rawai region is the name given to the region where situated in most tip of Phuket. Our plan was to visit the Old Town, Panwa and Kata areas, while staying in this hotel. The main reasons for choosing this hotel are that it was a budget-friendly hotel, has Thai architecture and  were some possibilities like transportation provided by the hotel. As a matter of fact, from the moment we entered the hotel, we met with much comfort over our expectation.”

 

Odaların her biri birbirinden ayrı villalar şeklinde tasarlanmış. Otelin peysajı ise gerçekten muhteşem. Hayatımda gördüğüm en uzun palmiye ağaçlarını sanırım burada gördüm.Onun dışında çoğu bitkinin altında ne olduğu ve nereden geldiği yazıyor. Adeta bir botanik bahçede gezer gibisiniz.

English:“Each room is designed as separate villas. The hotel’s landscaping is truly spectacular. I think I saw here the longest palm trees I’ve ever seen in my life. Also, under many plants, writing as a information what it is and where it comes from. It’s like you’re walking in a botanical garden.”

Otelin içerisinde ulaşımı yine minik golf arabaları ile sağlayabiliyorsunuz. Aslında mesafeler yürüme mesafesinde ama sıcak bastırdığında yürümek bazen zorlaşabiliyor. O nedenle biz epey kullandık bu arabaları.

English:“Within the hotel you can also get transportation with tiny golf carts. In fact, it is sometimes difficult to walk because of hot weather even though the distance is within walking distance. That’s why we used these golf carts.”

ODAMIZ – OUR ROOM; DELUXE POOL VILLA

Bali gezimizde kaldığımız odaların her birinin havuzlu villa şeklinde olması bize çok büyük bir keyif vermişti. Daha fazla mahremiyet ve kolaylık sağlıyor. O nedenle buradaki odamızı da bu şekilde seçmiştik. Odamız çok ferah ve kullanışlıydı. Yatağımızın hemen önünde açılan teras havuza çıkıyordu. Cibinlikli yatak ise her zaman bana sempatik gelen bir şey olmuştur 🙂

Bu otelde de size her gün bir meyve tabağı ikram ediliyor, aynı zamanda su ve çay da ücretsiz. Ancak minibar ücretli!

English:“It was a great pleasure for us that each of the rooms we stayed in Bali was in the form of a pool villa. It provides more privacy and convenience. That’s why we chose our room in this way here. Our room was very spacious and useful. Canopy bed has always been a sympathetic for me.

This hotel also offers you a plate of fruit every day, as well as free water and tea. But the minibar is toll!”

Odamızın en güzel kısımlarından biri de terasa açılan bu küveti idi. Hemen yanında ise bambularla çevrili bir alanda bulunan açık alan duşu yer alıyordu. Havuzdan çıkıp bu duşu rahatlıkla dışarıdan da kullanabiliyorsunuz.

Otel odalarının birbiriyle bağlantısı olmamasının en güzel kısımlarından biri de sessizlik ve sakinliği idi. Kimse kimseyi görmüyor ve duymuyor. Terasta bir öğlen uykusu çekeyim derseniz etrafta çıt yok. Bu gerçekten güzel bir hissiyat! Sanırım o nedenle biz en çok bu otelde vakit geçirip bu otelde dinlendiğimizi hissettik.

English:“One of the most beautiful parts of our room was this bathtub that opened to terrace. Right next to it there was an shower in the open-air an area surrounded by bamboo.  You can also use this shower from the outside when you get out of the pool.

One of the best parts of the hotel rooms not being connected was silence and calmness. Nobody sees or hears anybody. If you want to take a nap on terrace, there’s no sound around. It’s a really nice feeling! I think, that’s why we spent the most time in this hotel and we felt that rested at this hotel.”

HAVUZ ALANI – POOL AREA

Planladığımızın aksine burada kalırken çok fazla dışarı çıkma isteğimiz olmadı. Çünkü hem hava çok sıcaktı hem de otelin havuz alanı çok davetkardı. Upuzun palmiyelerle çevrili kocaman bir havuz alanı vardı. Serinlemek için ideal! Hemen yanında bulunan restorandan da istediğin gibi yemeğini söyleyebiliyorsun. Ben durmadan soğuk hindistan cevizi suyu içtim 🙂 Tependeki ağaçtan kesiyor, soğutucu da soğutuyor sonra kafasını kesip içine pipet takıp sana veriyor. Gerçekten çok organik 🙂 🙂

English:“Contrary to what we planned, we did not want to go out too much while we were here. Because the weather was very hot and we preferred the hotel’s pool area. There was a huge pool area surrounded by palm trees. Ideal for cooling! You can also order your meal at the restaurant right next door. I always drunk cold coconut water . 🙂 They cut from the tree, cool it, then cut the head and put the pipette into and serve it you. Really very organic :)”

Şezlong alanı oldukça fazla, ama biz en arkadaki loca kısımlarında yatmayı tercih ettik. Burası için ayrıca bir ücret falan ödemiyorsun, boş bulduğunda kapıyorsun 🙂

English:“The sunbed area is pretty big, but we prefer to sleep in the back part, of the loge. You do not pay a fee for this, you get it when you find it empty.”

YEME & İÇME – DINING AREAS

Otelde en çok The Beach Bar‘ı deneyimledik. Happy Hour zamanı canlı müzik de yapılan barın kokteyllerini çok beğendik.

English:“We tried mostly drinks at The Beach Bar in the hotel… We liked the cocktails of the bar, which is also happy hour live music.”

Otelde havuzun yanında hem kahvaltı servisinin verildiği hem de gün boyu yemek yiyebileceğiniz The Savoury adında bir restoran yer alıyor. Biz genellikle burada atıştırmalıklar deneyimledik. Her damak zevkine hitap edebilecek çeşitte yemek bulabilirsiniz.

Bunun yanı sıra çok güzel bir bahçe içerisinde konumlanmış ve Thai mutfağından seçme lezzetlerin sunulduğu Baan Vijitt‘te romantik bir akşam yemeği yiyebilirsiniz. Ortamı gerçekten çok güzel. Önünde küçük bir gölet, etrafında palmiyeler ve deniz manzarası yer alıyor.

English:“The hotel has a restaurant called The Savory, where you can have breakfast and dinner or lunch all day. We usually ate snacks here. You can find food for every palate taste.

 In addition, you can have a romantic dinner at Baan Vijitt, which is located in a very beautiful garden and serves of Thai cuisine. The atmosphere is really beautiful. There is a small pond in front, palm trees and a sea view.”

DENİZ VE KUMSAL – SEA AND BEACH

Otelin konumu denize sıfır ve tam olarak Coral Island‘ın karşısında yer alıyor. Ancak bizim gittiğimiz dönemde gel-git gerçekten çok yoğun yaşanıyordu. Denize girmek için en uygun saat aralığı sabah saatlerinden öğlen 12:00 ye kadardı. Sonrasında sular yavaş yavaş çekiliyor.

English:“The location of the hotel is seaside and is exactly opposite Coral Island. However, during the time we went, the tide was really intense. The best time to get into the sea was from morning untill at noon. After that, the water is slowly withdrawn.”

Öğleden sonra sular metrelerce çekildiğinde görüntü bu şekilde oluyor. İleride yüzen teknelerin ucuna kadar yürüyebiliyorsunuz. Ancak kum balçık gibi olduğundan ve binlerce deniz böceği etrafta koşturduğundan deniz ayakkabısı ile yürümekte fayda var.

English:“This is how it looks when the water is pulled up by meters after lunch. You can walk to till the tip of the floating boats which is on distant. However, because thousands of sea beetles are running around, it is useful to walk with sea shoes.”

Tüm gün Coral Island’a giden tekneler otelin önünden bu şekilde geçiyor 🙂 Sanki yürüseniz adaya varacakmışsınız gibi bir his oluyor. Otelin havuz alanının büyüklüğü ve güzelliği de bu gel-git olayı yüzünden çok kıymetli. Burada kaldığımız süre boyunca hiç denize girmedik. Açıkçası çok büyük bir ihtiyaç da duymadık.

English:“The boat that goes to Coral Island all day passes this way in front of the hotel ? It makes feel like you are going to arrive to the island. The size and beauty of the hotel’s pool area is very valuable because of this tide. We’ve never been get in the sea for the time we’ve been here. Obviously we did not need it.”

AKTİVİTELER – ACTIVITIES

Otelin en sevdiğim özelliklerinden biri de, bir çok aktiviteyi ücretsiz sağlıyor olmasıydı. Yemek kursundan, yogaya kadar, Patong ve Old Town gibi iki önemli merkezer ücretsiz servisinin olmasından, her gün havuz kenarında sunduğu canlı müziğe kadar her şey çok mantıklı ve güzeldi. Dilerseniz ücretli olarak da katılabileceğiniz bir çok aktivite mevcut. Örneğin Coral Island turu gibi.Biz Coral Island’a gitmeye çok niyetlendik ve çok güzel olduğunu da duyduk, ancak koşturmaktansa dinlenmeyi tercih ettik. Özellikle şnorkel ve dalış için güzel olduğuna dair çok yazı okumuştum. Aklınızda olsun!

English:“One of the hotel’s favorite features was that it provided many activities free of charge. Everything was very beautiful, such as with free service to Patong and Old Town which are two important centers , cooking course, yoga and live music by the pool every day. There are many activities that you also can attend by paid. For example, like Coral Island tour. We really wanted to go to Coral Island. We also heard that it was very beautiful, but we preferred to rest. I have read a lot of articles especially about snorkeling and diving. Keep in mind!”

Phuket & Krabi gezimizin fotoğraflarına @kucukmartha ve @baranseldogan instagram hesaplarından ve #kucukmarthathailand hashtaginden ulaşabilirsiniz!

English:“You can find photos of our Phuket & Krabi journey on our @kucukmartha and @baranseldogan instagram accounts and #kucukmarthathailand hashtag!”

Sevgiler / Best

Özüm & Baransel

 

GEZİ NOTLARI SEYAHAT

PHUKET’TE NEREDE KALALIM? / WHERE TO STAY IN PHUKET? – THE SURIN PHUKET HOTEL

Seyahatimiz boyunca en çok aldığımız sorulardan biri de kaldığımız otellerle ilgiliydi. Memnun kaldık mı? Otelin konumu iyi miydi? Denize yakın mıydı? gibi gelen onlarca soruya yanıt olması açısından  Phuket gezisi boyunca hangi otellerde konakladığımızı ayrı bir yazıda size anlatmak istedim.

English: “One of the questions we received the most during our travels was about the hotels we stayed at. Pleased? Was the hotel location good? Was it near the sea? I would like to tell you which hotels we stayed in during our Phuket trip in terms of having answers to a number of questions.”

Uzak doğu tatillerimizden edindiğimiz tecrübeye dayanarak şunu söyleyebilirim ki, oteliniz çok önemli. Avrupa tatillerindeki gibi 2 yıldızlı bir otelde kalayım, nasıl olsa odaya yatmadan yatmaya giderim  kafası bu taraflarda biraz daha zor. Her şeyin başında hem doğa ile fazlasıyla iç içesiniz hem de alışkın olmadığınız hijyen koşullarına maruz kalabilirsiniz. Bir de şu detay var ki, Uzak Doğu’daki otelcilik kültürü Avrupa’dakinden çok farklı. Gerek hizmet kalitesinin yüksekliği, gerekse mimarisinin farklılığı bence zaten sizi etkileyecek! Tüm bunların yanında bütçe dostu olup yine de çok güzel bir otel bulma şansınız bir çok yere göre daha yüksek. Biz otelleri seçerken öncelikli olarak konumlarına baktık. Phuket oldukça büyük bir ada ve mesafeler birbirinden uzak. O nedenle her yeri yorulmadan gezebilmek için 3 farklı bölgede kalıp, o bölgelerden diğer yakın bölgeleri gezerek tüm Phuket’i tamamlamış olduk. Bunun için ilk durağımız Surin bölgesi, ikinci durağımız Rawai bölgesi, üçüncü durağımız ise Nai Harn bölgesi oldu.

English:“Based on experience from our Far East holidays, I can say that your hotel is very important. I would stay at  2 star hotel like in European accomodations, I go to the hotel to sleep in Europe, but it is more difficult here.  You may be exposed to hygiene conditions that you are not familiar with in Phuket. And the details are that the hotel culture in the Far East is very different from Europe. The height of the quality  of service and the difference in architecture are will already impress you! In addition to all these, you still have a better chance of finding a very nice hotel. When we chose the hotels, we looked first at their location. Phuket is a pretty big island and the distances are far from each other. For that reason, we had to stay in 3 different regions to travel all around without getting tired, and seen all of Phuket by visiting other nearby areas. So, our first stop was Surin region, our second stop was Rawai, and our third stop was Nai Harn.”

THE SURIN PHUKET HOTEL

Gezimizin ilk 3 gününü geçirdiğimiz The Surin Phuket‘i tercih etmemdeki en büyük nedenlerden biri kendine ait harika bir plajı olması, lokasyonu ve odalarının tasarımı idi. Havalimanından yarım saatte vardığımız otelimizde, sabah henüz saat 05:00 olduğu ve odamız henüz hazır olmadığı için geçici bir odaya alındık ve burada dinlenme imkanı bulduk.

English:“One of the biggest reasons, I chose The Surin Phuket Hotel which we spent the first 3 days of our trip, was its location, the wonderful beach of its own  and the design of its rooms. We arrived in the hotel half an hour from the airport, it was 05:00 in the morning and our room was not ready yet, so we were taken in a temporary room and we had a chance to relax here.”

Şansımıza Phuket bizi yağmurla karşılamıştı ama inanın umurumuzda olmadı… Otelin lobisinde yer alan bu zambaklara her yağmur tanesi düştüğünde yüzümde ayrı bir tebessüm belirdi. Hatta bir ara bir daha nereden bulacağız muson yağmurunu deyip biz de ıslanmak için attık kendimizi dışarı. Zaten ıslandığınız gibi kurumaya başlıyorsunuz. Hava da aynı oranda sıcak 🙂

English:“Phuket greeted us with rain but it did not matter … It was a smile on my face when it rained on the lilies in the hotel lobby. we even leaped out to get wet. Cause we said how to find monsoon again. You’re already drying as you are already wet. The weather is also hot :)”

 

Tayland’daki oteller bu mevsim yağışlarına çok alışkın ve otel sistemlerini buna göre kurmuşlar. O nedenle mutlaka otelin her yerinde ve odalarda şemsiye bulabiliyorsunuz. Aynı zamanda otel içerisindeki ulaşımın sağlanabildiği golf arabaları sayesinde de dilerseniz yağmurdan korunarak odanıza gidebilirsiniz.

English:“The hotels in Thailand are very accustomed to the rains of these seasons and accordingly set up hotel systems. That’s why you can always find umbrellas all over the hotel and in the rooms. At the same time you can go to your room in the hotel by the golf carts , if you want protecting the rain from.”

The Surin Phuket, Phuket’in en büyük ve en güzel plajlarından biri olan Surin Beach’e, Phuket’în yeni gözde bölgelerinden biri olan Kemaala bölgesine ve Phuket’in kalbi olarak bilinen Patong bölgesine oldukça yakındı. Bu nedenle hem kendi ayrı plajı olan, hem de bir çok bölgeyi kısa zaman içerisinde gezebileceğimiz bir lokasyona sahip olması gerçekten çok iyiydi.

English:“The Surin Phuket is very close to Surin Beach, one of the largest and most beautiful beaches in Phuket, the Kemaala region, one of the new favorite areas of Phuket, and Patong, the heart of Phuket. For this reason, it was really good to have a location that has its own seaside beach and as well as a lot of places to visit in a short time.”

Otele girer girmez mimarisine bayılmıştım! Her biri birbirinden bağımsız, bir ormanın içerisinde yer alan küçük villalardan oluşuyor. Odaların mimarisi uzak doğu ile Amerikan tarzının karışımı gibiydi. Sanki Malibu sahilinde bir yazlık eviniz varmış gibi hissediyorsunuz. Etrafınızda onlarca çeşit, belki de hayatınızda ilk defa göreceğiniz türden bitki ve tabi ki upuzun palmiye ağaçları…

English:” When I entered the hotel, I loved the architecture! Each of them consists of small villas that are independent of each other and located in a forest. The architecture of the rooms was like a mixture of Far East and American style. You feel like you have a cottage on the shore of Malibu. There are dozens of species around you, perhaps the kind of plant you’ll see for the first time in your life, and of course very long palm trees …”

Otelin,  sabahları deniz manzarasına karşılık kahvaltı edebileceğiniz Lomtalay adında bir restoranı bulunuyor. Akşam yemeği için ise havuz kenarına kurulan masalarda yemek yiyebileceğiniz Sunset Restaurant bulunuyor ve mönüsü ağırlıklı olarak Thai yemekleri içeriyor. Burada yediğimiz kalamar gerçekten çok güzeldi! Aynı zamanda tüm gün odanıza yemek siparişi verebilirsiniz. Pizza, hamburger, salata ve makarna gibi batı mutfağından da yiyecekler bu restoranın mönüsünde bulabilirsiniz. Diğer bir opsiyonunuz ise, Beach Restaurant! Havalar güzel olduğunda sahile kurulan masalarda, hava bozukken de deniz kenarındaki terasa kurulan masalarında günlük taze deniz mahsullerini barbekü olarak deneyimleyebilirsiniz.

English:“The hotel has a restaurant called Lomtalay, where you can have breakfast with the sea view. For the dinner there is Sunset Restaurant which you can enjoy your meal on the tables by the pool and its menu mainly includes Thai dishes. The calamari we ate here was really beautiful! At the same time you can order food all day dining. You can find food from the western cuisine such as pizza, hamburger, salad and pasta in the menu of this restaurant. Another option is the Beach Restaurant! When the weather is beautiful, you can eat fresh seafood every day in the beach, while in bad weather you can eat in terraced by the sea.”

Gelelim en sevdiğimiz kısma! Otelin harika bir sahil barı vardı! Gerçekten film karesi gibi duruyordu uzaktan baktığınızda… Burada her akşam happy hour saatlerinde kokteyller ve belirli içecekler %50 indirimli oluyor. Favori kokteyllerimiz Pina Colada ve Passion Fruit martini idi… Gerçekten hayatımızda içtiğimiz en güzel kokteyller listesine girebilir! Kesinlikle tavsiye ediyoruz…

English:“Our favorite part, the hotel had a great beach bar! It really looked like a movie square when you look at it from a distance … Cocktails and some beverages are 50% off at happy hour hours here every evening. Our favorite cocktails were Pina Colada and Passion Fruit martini … One of the best cocktails we’ve ever had in our lives! We definitely recommend … 

ODAMIZ – OUR ROOM; BEACH SUITE

Odamız sahil kenarında yer alan ve “Beach Suite” diye geçen odalardan biriydi. Bence tek kelime ile mükemmeldi. O kadar ince detaylar vardı ki… Kendinizi gerçekten özel hissediyorsunuz.

English:“Our room was one of the rooms at the beach side called “Beach Suite”. I think it was absolutely perfect. It had such beautiful details … You really feel special.”

Odamıza bırakılan bu hasır çanta,  şapkalar, şemsiyeler, ipek sabahlıklar ve orkide dolu küvet yetmiyormuş gibi bir de mini barda yer alan yiyecek ve içeceklerin, şarap hariç, oda fiyatına dahil olduğunu öğrendik. Gerçekten çok takdir ettik. Minibar olayı her zaman sorguladığımız bir şey olmuştur. Dünyanın parasını verip bir odada kalıyorsan minibardaki belirli şeyleri, en azından kolayı ve birayı ücretsiz vermelisin. Zaten adetli koyuyorsun ve gün sayısı belli. Ne gibi bir kaybın olabilir ki? Ama The Surin Phuket gibi vizyon sahibi otellerde sana bu küçük detayları sağlayarak gerçek anlamda kazanç sağlandığını düşünüyorum.

Her gün odaya ayrıca tropik meyvelerden oluşan bir tabak ve yanına da bu tropik meyveleri tanıtan bir kart bırakıyorlardı. Böylece her gün ne yediğimizi görüp öğreniyorduk.

English:“These wicker bags, hats, umbrellas, silk gowns had left our room and orchid filled tub … We also learned that the food and drinks in the mini-bar are included in the price of the room, excluding wine. We really appreciated it. If you are making a payment and staying in a room, you should give some things in the minibar, at least easy and free of charge. What do you lose? But in hotels like The Surin Phuket, they have benefits by providing these little details.

Each day they also left a card introducing the tropical fruits and the tropical fruits next to it. So we saw and learnt what we ate every day.”

Bu yetmezmiş gibi, bir de Phuket’in meşhur rum imalathanesi Chalong Bay‘a ait bir set bırakıp bize kendi kokteylimizi yaratma imkanı sundular. Üzerinde “Party starts here” yazan bir plaka ve yanına da passion fruit koymuşlardı. (Phuket’te öğrendiğimiz ve Chalong Bay ile yapılan kokteyl videomuzu ise yakında yayınlayacağız.)

English:“They also left a set of Chalong Bay, the famous rum production in Phuket. They gave us the opportunity to create our own cocktail. They put a plate with “Party starts here” on it and a passion fruit next to it. (We will be publishing a cocktail video with Chalong Bay in Phuket soon.)”

Chalong Bay, alkol oranı gerçekten yüksek bir rom. Bize tarif edilen şekilde kokteylimize eklediğimiz halde ilk içişte oldukça sert geldi, ancak sonra buzlar erimeye başlayınca ve passion fruit tadıyla karışınca gerçekten inanılmaz lezzetli bir kokteyl oldu. O kadar sevdik ki evimize de aldık!

English:“Chalong Bay is a really high-alcohol rum. When we added to our cocktail as described to us, it was very tough at first, but then it was an incredibly delicious cocktail when the ice started to melt and passion fruit mingled. We loved it so much we took it home!”

Her şey bir yana, odamızın sağladığı bu teras ve deniz manzarası bir yana… Şansımıza ilk iki günümüzde muson fırtınasına yakalandık. Ama öyle bir şey ki, tüm gün yağıyor, ama gün batımı saatinde adeta güneş bulutların üzerinden parçalanarak gök yüzünde bir sanat yapıyordu. Ben hayatımda bu kadar garip bir hava görmedim 🙂 “Güzel günler göreceğiz, güneşli günler” sözünün hayata geçmiş hali gibi! Hava zaten sıcak olduğu için biz de sahil evimizin ve terasımızın sonuna kadar tadını çıkarttık! Gerçekten çok büyük bir lüks ve konfor sağlıyor size! Yataktan kafanızı kaldırmanıza gerek kalmadan okyanusu görüyorsunuz… ve bir de şu iki palmiyeyi 🙂 Kaldığımız süre boyunca “ikimiz bir palmiyenin, coconut veren dallarıyız” diye diye aşk yaşadım kendisiyle 🙂

İkinci gün kopan fırtınanın ardından tüm günü otelde geçirip hem dinlendik hem güzel vakit geçirdik. Ortam o kadar güzeldi ki zaten Surin’den dışarı çıkmak istemedik.

English:“All in all, our terrace and sea view are wonderful … Monsoon storm broke out in our first days. But something like that, it’s raining all day, but at sunset time it’s almost sun-shattering over the clouds, doing art in the sky. I have never seen such a strange weather in my life.  As in the our traditional song “we will see beautiful days and beautiful sunny days!”. Because the weather was hot, we also enjoyed our seaside house and our terrace! It really gives you a great deal of luxury and comfort! You see the ocean before you need to get out of bed … and also these two palms…

On the second day, we spent the whole day at the hotel after the storm that broke out. We had a nice time and relaxed. The atmosphere was so beautiful that we did not want to go out of Surin anyway.”

Sahildeki palmiye ağaçlarından sarkan salıncakta, rüzgara karşı çocuklar gibi eğlendik…

English:“On the swing hanging from the palm trees on the beach, we had fun like the children …”

 

Buralarda fırtına çıkınca karaya hindistan cevizleri vuruyor…

English:“You can see coconuts on the land when the storm broke out around here …”

Benim gözümden…

English:“From his eye …”

Onun gözünden…

English:“From my eye …”

Buradan bakınca bile doğa ana karşısında ne kadar küçüğüz değil mi?

English:“How small we are in front of nature, are not we?”

Sonra o fırtına yerini yavaş yavaş bu renklere bıraktı… İnanılmaz bir gökyüzü şovuna şahitlik ettik…

English:“Then the storm slowly left its to these colors … We witnessed an incredible sky show …”

Biz de bu anın tadını otelin sahil barında,  happy hour olduğu için %50 indirimle aldığımız o harika kokteylleriyle eşlik ettik 🙂

English:“We enjoyed  and got those wonderful cocktails with a 50% discount for the happy hour at the beach bar in the hotel.”

Gördüğümüz tüm güzelliklere ve The Surin Phuket otel yönetimine en zor hava koşullarında bile tatilimizi harika geçirmemiz için ellerinden geleni yaptıkları için sonsuz teşekkürler!

Phuket & Krabi gezimizin fotoğraflarına @kucukmartha ve @baranseldogan instagram hesaplarından veya #kucukmarthathailand hashtaginden ulaşabilirsiniz!

English:Thanks to all the beauty that we have seen and The Surin Phuket Hotel for their hospitality so that we had a wonderful holiday even in the most difficult weather conditions!

You can find photos of Phuket & Krabi on our @kucukmartha and @baranseldogan instagram accounts or #kucukmarthathailand hashtag!"

Sevgiler / Best

Özüm & Baransel

GEZİ NOTLARI SEYAHAT

PHUKET & KRABI GEZISI; ÇOK SORULAN SORULAR

Rüya mıydı gerçek miydi? İşte bütün mesele bu! O nedenle ilk olarak, Phuket & Krabi gezisi boyunca aldığımız onlarca soruya cevap vermek adına genel bir yazı yazmak istedim. Planlama yapmadan önce bu yazının meraklılarına ışık tutacağına eminim! O nedenle temelde merak edilen tüm konuları burada bulabilirsiniz.

1.Phuket’e Nasıl Gittik?

Her şey, geçtiğimiz kış Türk Hava Yolları‘nın Phuket’e İstanbul’dan direkt uçuşa başlayacağını duyurması ile başladı. Direkt olarak uçma fikri bize çok cazip geldi çünkü toplamda 9,5 saat gidiş, 10 saat ise dönüş yolculuğunun ardından gideceğiniz yere varıyorsunuz. Daha az yorgunluk olmasının yanında en büyük avantajı zaman kaybı olmaması. Çünkü zaten sınırlı bir zaman için bir plan yapıyorsunuz ve her saat sizin için kıymetli oluyor. O nedenle Phuket’e direkt uçuş fikri bize çok mantıklı geldi.

THY Phuket’e ilk uçuşunu Temmuz ayında yapacaktı ama bilet satışını Şubat ayında başlatmıştı. Ekonomi sınıfı bilet fiyatları çok uzun bir süre kişi başı gidiş-dönüş 2.000TL civarındaydı. Bu fırsatı kaçırmak istemedik ve biletleri kıştan aldık. Böylelikle ödemesini de erkenden yapmaya başlayarak tatil bütçemizin yükünü hafifletmiş olduk.

Ardından ikinci bir kampanya ile Türk Hava Yolları bizi bir kez daha sevindirdi. Phuket uçuşlarındaki ekonomi sınıfı bilet sahiplerine %50 mil indirimi imkanı ile Business sınıfa upgrade etme olanağı tanıdı. Normalde kişi başı 90.000 mile yapacağınız Business upgrade’i size 45.000 mile sunuyorlardı. Bunu da ilk görenlerden biriydim sanırım ve bu benim şansıma oldu.  Daha konforlu bir uçuş olması için hemen biletlerimizi upgrade ettik. Böyle kampanyaları takip etmek çok önemli. Mail kutunuza düşen ve normalde görmezden geldiğiniz bu maillere mutlaka bakın 🙂

26 Ağustos Cumartesi günü 14:30’da İstanbul’dan kalkan uçağımız 27 Ağustos sabahı 04:00’te Phuket’e indi. Sorunsuz şekilde geçirdiğimiz yolculuğumuzun ardından gün kaybetmeden tatilimize başladık.

2.Tayland’a Vize Var mı? 

Tayland’a seyahat etmeden önce Türkiye’den başvurup bir vize almanız gerekmiyor.  Tayland vizesi havalimanından veya karadan girerken sınır kapılarından alınabiliyor. Uluslararası havalimanı girişlerinde 30 günlük, karadan girişlerde ise 15 günlük vize veriliyor. Endonezya gibi bazı ülkelerde kapıdan aldığınız vize için para ödemeniz gerekiyor ama burada böyle bir durum da söz konusu değil. Uçakta size kısa bir form dağıtılıyor ve bu forma nerede kalacağınızı, pasaport bilginizi ve hangi günler arasında kalacağınızı yazıyorsunuz. Bir sayfasını ülkeye girişteki pasaport memuru alıyor, diğer sayfasını ise Phuket’ten çıkarken pasaportunuza bakacak memur alıyor. Dolayısıyla bu formu asla kaybetmeyin!  Phuket Havalimanı’nda yer alan görevliler oldukça katı ve işlemleri elle yaptıkları için her bir kişinin işlemi biraz uzun sürüyor. Herkese mutlaka otel rezervasyonunu gösteren bir belge sordular. Biz telefondan mailimizdeki rezervasyonumuzu gösterdik. Kimileri elinde basıp getirdiği evrakı gösterdi. Telefonunuzun o anda çalışmama ihtimaline karşılık siz basıp yanınıza mutlaka alın derim.

3.Paramızı Nerede & Nasıl Bozdurduk? 

Tayland’ın yerel parası Baht (TBH) ve Türk parasına çevirirken bir sıfır atıp yaklaşık olarak ne ettiğini hesaplayabiliyorsunuz. Örneğin 100TBH = 10TL gibi. Tabi ki küsüratlarıyla bir tık fazlası ediyor ama kafa karışıklığını önlemek içi bu yöntemi kullanabilirsiniz. Biz yanımızda sadece Amerikan Doları götürdük. Zaten çoğu yer Euro’yu çevirmek istemiyor. O nedenle en garantisi Amerikan Doları ile gitmek.

İlk olarak havalimanından çıkarken paraya ihtiyacımız olacağı için, pasaporttan geçtikten sonra karşımıza çıkan ilk ofiste 100USD bozdurduk ve karşılığında tam 31.800TBH yani 318TL aldık. Dolar biz giderken 3,53TL seviyesindeydi. Aradaki kaybımızı siz hesaplayın…

Ancak işin acı kısmı Phuket’teki gezimiz boyunca kendini daha net hissettirdi. Her semtte ve otelde kur farklıydı ve biz başlangıçta büyük bir para bozdurmadığımız için her seferinde yeniden farklı kurlarda dolar bozdurmak zorunda kaldık. Çünkü bu kadar çok para harcanacağını tahmin etmiyorduk! Peki o paralar neye mi gitti? Bu da başka bir sorunun cevabı olarak aşağıda sizi bekliyor!

Hatırladığımız kadarıyla en yüksek kuru Patong’da bir ofisten 33,10, bir de Rawai’den 32,10 şeklinde bozdurduk. Onun dışında 30,80 ile en düşük aldığımız kur Krabi’deydi. Ortalamaya vurduğunuzda havalimanındaki döviz bozdurma ofisinden başta yüksek bir meblağ bozdurmadığımıza epey pişman olduk. Bu da aklınızda olsun!

4.Phuket Havalimanı’ndan Gideceğimiz Yere Ulaşımı Nasıl Sağladık? 

Aslında işin çetrefilli kısımlarından biri buydu. Phuket’e gitmeden önce kalacağımız otelden transfer sorduğumda karşılaştığım faiş taksi ücreti beni şaşırtmıştı. 2 kişilik ve tek yön şeklinde hesaplanan bir araç için benden 1.300TBH yani 130TL istemişlerdi. Gideceğimiz yerin yarım saat mesafede olduğunu ve Tayland’ın ucuz! olduğunu düşünen ben için bu fiyat saçmalıktı! Biz kendimiz pazarlık usulü havalimanında nasıl olsa hallederiz diye düşündüm. Nitekim havalimanından çıktık ve kapıda bekleyen taksilere sormaya başladık. 2.000TBH isteyen de oldu 1.000TBH isteyen de. Pazarlık konusuna ise çok yanaşmadıklarını ve adeta karınları tok tüccar ayağı yaptıklarının altını da çizmem gerekli. Velhasıl kelam bir tanesiyle 700TBH’ye anlaştık.

Özel taksiye binmezseniz alternatif olarak TaxiBus dedikleri 20 kişilik minibüslere daha uygun fiyata binebilirsiniz. Dolmuş mantığıyla yolcuları sırayla gidecekleri yere bırakıyor. Yarım saatlik yolun bu şekilde daha da fazla uzayacağını düşünerek ve bir an önce kendimizi otele atmak istediğimiz için biz taksiye bindik.

5.Genel Olarak Phuket İçerisinde Ulaşım Nasıldı?

Phuket’te metro ya da bunun gibi gelişmiş bir toplu taşıma ağı maalesef yok. %90 oranında taksi ve Tuk-Tuk denilen motorlar kullanılıyor. Trafik ise bizim tersimize sağ şeritten akıyor. Yani İngiliz trafik sistemi mevcut. Ancak araba ya da motor kiralamak isterseniz ehliyetinize bakmıyorlar bile. Eğer ki sağ taraftan araç kullanırım derseniz, daha önce deneyiminiz varsa araba da kiralayabilirsiniz. Araç ve motor kiralamak oldukça ucuz. Örneğin motor kiralamanın günlüğü 20-40TL arası değişiyor. Araçların ise günlüğü 70-100TL civarında. Benzinin litresi 4TBH yani 4TL civarı. Çoğu zaman benzin istasyonu yerine, yolda “Gasoline” yazısını gördüğünüz derme çatma yerlerden benzin alıyorsunuz.

Gelelim yaşadığımız en acı deneyime 🙂 Paramızın çoğunu taksiye vermiş olmamız gerçeği hala içimde bir yaradır! Phuket büyük bir ada ve mesafeler birbirinden uzak. Bunda trafiğin de etkisi var. Bizim rotamızda adanın tamamını gezip 3 farklı bölgesinde kalmak da olduğu için ulaşım konusu bizi biraz zorladı. Araç kiralamaya hem çılgın trafikleri hem de sağ taraf mevzusu yüzünden cesaret edemedik. Yola çıkayım elimi sallayayım taksi çevireyim hikayesi de Patong ve Kata gibi çok merkezi yerlerde değilseniz zor. Eli mahkum otelden sizin için taksi çağırmasını istiyorsunuz. Bu da otelin taksi ücretine komisyon eklemesi demek oluyor. Yani otelden taksiye binip gideceğimiz yere 500TBH öderken, dönüşte aynı mesafe için yoldan bulduğumuz taksiye 300TBH ödediğimiz zamanlar oldu.

Eskiden Tuk-Tuk ve taksiler arasında ciddi ücret farkı olurdu ve tabi ki Tuk-Tuk daha ucuz olurdu. Ama şuanda o fark o kadar kapanmış ki, pazarlık konusuna da yanaşmadıkları için fark 10TL’ye düşmüş durumda. Açıkçası çoğu zaman 10TL için değmez, klimalı araç olsun deyip taksiye bindik.

Taksilerin hiç biri taksimetre usulü çalışmıyor, baştan sizinle parayı konuşup anlaşıyorlar. Bu da size not olsun!

Son gün motor kiraladık ve inanılmaz zevk aldık. Sonrasında çok pişman olduk daha fazla süre için motor kiralamadığımıza ama hem programımız hem de hava şartlarına güvenemediğimiz için bu sefer böyle oldu dedik. Motor ehliyetiniz varsa, trafik sağdan bile olsa motor kullanmak arabaya göre çok daha kolay ve keyifli. Hem trafikten de yırtmış oluyorsunuz. O nedenle kesinlikle bizce Phuket’te ki en iyi ulaşım aracı motorsiklet!

Ödediğimiz en büyük transfer ücreti ise Phuket- Krabi arasındaki 3 saatlik yolculuk içindi. Giderken 2.400TBH dönüşte ise 4.000TBH ödedik. Bunların ayarlamasını da tamamen oradaki şansımızla, lokallerle konuşarak, tavsiye alarak yaptık çünkü Phuket’in Bali’den farkı özel şöfor konusunun eksik olması. Bali’de bu iş çok daha yaygın ve profesyonelce yapılıyor ve tabi çok daha ucuz!

Krabi’den Phi Phi Adaları ve diğer adalara gitme işini de yine Krabi’de çözdük. Phranang Kumsalı’nda gözümüze kestirdiğimiz bir tekneciye yanaşıp yarın sabah bizi şuralara götürsen ne kadar alırsın dedik ve bu şekilde hallettik. Ortalamada eğer tekneyi kapatırsanız yani sadece siz olun isterseniz 7.000TBH ödüyorsunuz. Ama paylaşımlı bir tekneye binmek isterseniz kişi başı 1.200TBH alıyorlar. Bu söylediklerim longtail denilen geleneksel ahşap tekneler için geçerli. Eğer sürat teknesiyle gitmek isterseniz fiyatları 2-3 katına çıkarmanız gerekli.

6.Phuket & Krabi Ucuz mu?

Ben Tayland’a ilk defa Bangkok ve Pattaya gezisi için bundan tam 10 yıl önce gitmiştim. Her şey o kadar ucuzdu ki, bu tatilimizin de aynı olacağını sanmıştım 🙂 Fena yanılmışım! Ulaşımın pahalı olduğunu yukarıda zaten anlattım. Bir de düzgün bir yerde yemek yiyeyim, gideyim bir kokteyl barda kokteyl içeyim derseniz, ben de size İstanbul’a hoş geldiniz derim. Ana yemeklerin 70-120TL , kokteyllerin 30-40 TL civarında olması büyük hayal kırıklığıydı. Her şey çok lezzetliydi o ayrı konu! Hakkını vererek yiyip içiyorsun! Sokak yemekleri ve küçük lokal restoran seçenekleri tabi ki çok fazla.Ama benim gibi midesi hassas biriyseniz daha güvenilir yerlerde yemek yemenizi tavsiye ederim. Mc Donalds ve Burger King’te yemek yiyen bir grup insanla konuştuğumuzda, yağlarından dolayı midelerini bozduklarını ve 2 gün otelde yattıklarını öğrendik. O nedenle bolca meyve tüketip ve supermarketten güvenilir yiyecekler alarak biz de öğünlerimizi dengelemeye çalıştık.

Ucuz olan şeyler yok mu tabi ki de var! Mesela tropikal meyveler! Envai çeşidini bulup deneyebilirsiniz. Ya da hediyelik eşyalar… Tahtadan fil ve Buddha heykelleri mi istersiniz yoksa hasır sepet çantalar mı? Masaj yağları mı istersiniz yoksa tütsüler mi? Özellikle çantaları ve yağları sakın kaçırmayın! Bir de tabi ki tüm o yolu çekmenize tek başına değecek olan dünyaca ünlü Thai Masajı var! Her sokak başında, her çeşit masajı uygun bir fiyata yaptırabilirsiniz. Örneğin 1 saatlik ayak masajı 300TBH yani 30TL civarı. 90 dakikalık Thai Masajı 1.200TBH yani 120TL. Otel SPA’larında ise fiyatlar yüksek, ortalamada 90 dakikalık Thai masajı fiyatı kişi başı 3.600TBH yani 360TL!

Mutlaka almanız gereken iki şey ise Aloe Vera kremler ve Tiger Balm denilen mucizevi ağrı kesici krem. Her yerde bulabilirsiniz…

Kısacası ulaşımı ve yemek konusunu dert etmezseniz Phuket sizin için tropikal meyve, harika kumsallar ve Thai masajı üçlemesinden oluşan bir cennet olur!

7.Muson Mevsiminde Gittik, Peki Hava Nasıldı?

Instagram’dan da paylaştığım üzere ilk 3 gün muson fırtınasına yakalandık. Aslında enteresan bir deneyimdi. Aklınıza tabi sakın öyle Irma Kasırgası gibi bir şey gelmesin. Birazcık da bizim odamızın sahil kenarı bungalov olmasından da kaynaklanan bir talihsizlik yaşadık. Ağırlıklı olarak geceleri fırtına, gündüz ise ahmak ıslatan yağmur olmasına rağmen yine de hava 30 dereceydi! Zor bir iklim! Tatilin tamamı bu şekilde geçse üzülürdüm… Yalan değil 🙂 Ama o 3 günden sonra hava bambaşka bir şeye döndü. 10 gün boyunca bir daha gündüz hiç yağmadı. Ara ara bulutlandığı oldu ama hemen güneş açtı. Güneş açınca da kavurdu geçti! Gerçekten çok sıcak oluyor! Bütün yaz Ege sahillerinde bronzlaşmadığım kadar 1 günde Phuket’te bronzlaştım! Bence biraz haşlandım 🙂 Kısacası bu sizin almak isteyip istemeyeceğiniz bir risk. Biz gözümüzü kararttık gittik ve şansımıza hava bize çok iyi davrandı! Eğer bu riski almak istemezseniz Phuket & Krabi gezisi için en kurak ve en güneşli zaman Aralık-Mart arası dönem! Aklınızda olsun!

8. Phuket & Krabi Rotamızı Nasıl Çizdik?

Planlı olmayı sevdiğim için 6 ay öncesinden tüm otelleri ayarlamıştım. Hepsini otellerle mailleşerek yaptım ve başka hiç bir aracı internet sitesi kullanmadım (booking gibi). Rotamız; ilk 3 gün Surin & Patong ve Kemaala Bölgesi, Phuket, sonraki 3 gün Railey Beach & Phi Phi Islands ve Four Islands, Krabi sonraki 3 gün Rawai, Old Town ve Panwa Bölgesi, Phuket ve son 3 gün ise Nai Harn ve Kata Bölgesi, Phuket şeklindeydi.

Phuket seyahatine Krabi’yi katmak istememin en büyük nedeni Krabi’nin doğasının methini çok duymam ve adalara ulaşımın daha kolay olmasıydı. E o kadar yol yapıyoruz gidiyoruz, süremiz de yeterli, o nedenle 3 gün mutlaka Krabi olmalı diye düşündüm. Açıkçası dibine kadar gidip de Krabi’ye gitmemek büyük hata olurmuş. Siz siz olun mutlaka ama mutlaka rotanıza ekleyin!

Bence bu bölge başlı başına kesinlikle en az 10 gün kalınmayı hak ediyor. 7 Gece 8 gün gelseydik çok üzülür ve tatilin tadına varamadan dönmüş olurduk. Bu da size tavsiyem olsun.

 

9. Phuket’e Giderken Yanınıza Mutlaka Almanız Gereken Şeyler Neler?

Sinek ilacı (çok fazla sivrisinek var, oteller veriyor ama onlarınki hafif kaldı), varsa kendi şnorkel malzemeleriniz, şnorkel yaparken korunmak için üzerinize giyebileceğiniz wetsuit (ben gitmeden Decathlon’dan 30TL’ye almıştım, ama giymeyi unuttum ve haşlandım, siz sakın bunu yapmayın 🙂 ) yüksek korumalı güneş kremi, ishal, mide yanması ve nezleye karşı ilaçlar, kalın havlular yerine ince peştemal (sadece tekne turunda kullandık, otellerin tamamı plaj havlusu, plaj çantası hatta plaj terliği verdi). 

10. Phuket’te Mutlaka Yemeniz & İçmeniz Gereken Şeyler Neler?

Tropikal meyvelerden rambutan, passion fruit, ananas, hindistan cevizi, lychee, dragon fruit gibi meyveleri mutlaka deneyin! Ananasın tadı bizdekinden çok farklı, daha tatlı! Tayland biraları oldukça çeşitli ve güzel! Mutlaka Singha, Tiger, Chang, Phuket ve Leo marka biraları deneyin! Pina Colada burada milli içeceğiniz olabilir! En basit yerde bile harika yapıyorlar. Restoranlarda Thai yemekleri denemekten korkmayın. Acı seviyorsanız sizin için cennet olacaktır. Ama sipariş vermeden önce acısının miktarını düşürtedebilirsiniz. Bol bol deniz mahsülü tüketin. Zaten et Avustralya’dan ithal ediliyor ve açıkçası angus etini çok güzel pişiremiyorlar. Onun yerine büyük karides (prawn), levrek (sea bass) ya da  kırlangıç balığını (red snapper) deneyin. Hindistan cevizini her yerde kullanıyorlar ama ben sanırım en çok içecek ve dondurma halinde sevdim.

11. Phuket’e Giderken Yanımızda Alkol ve Sigara Götürebilir miyiz?

Evet, bavul ticareti yapmadığınız sürece götürebilirsiniz. Maldivler’deki gibi katı bir uygulama burada söz konusu değil.

Eğer bunlar haricinde aklınıza takılan bir soru varsa bana her zaman yazabilir, instagramdan bu seyahatimizin fotoğraflarına #kucukmarthathailand yazarak ulaşabilirsiniz.

Sevgiler

Özüm

 

SEYAHAT

HAFTA SONU KAÇAMAĞI – A WEEKEND AWAY ; GÜMÜŞLÜK, BODRUM

Bozcaada gurme gezilerinin bize kattığı en güzel şeylerden biri yeni insanlar tanıma ve sonrasında kurulan arkadaşlıklar olmuştur. Bu sefer, eski misafirlerimizden ama şimdi arkadaşımız olan Cengiz ve Arzu’nun “Siz bize ada kafasını yaşattınız, gelin biz de size Gümüşlük kafasını yaşatalım!” demesi üzerine geçtiğimiz hafta sonu atladık Bodrum’a gittik.  Continue Reading

BOZCAADA PROJELER

ŞEHİR RENGİ DOSYASI; BOZCAADA – SERIES OF THE CITY COLOR; BOZCAADA

Geçtiğimiz hafta, sekiz aylık hasret sona erdi ve sonunda Bozcaada’ya kavuştuk 🙂 Bu konuyla alakalı tüm hislerimi ve bu sezon Bozcaada’da bizi neler bekliyor konusunu bir sonraki yazımda detaylı olarak anlatacağım. Ama önce size, her ne kadar kendi şehir olmasa da serinin adı öyle olduğu için, Banana Republic 2017 Yaz ürünlerinden seçtiklerimizle hazırladığım şehir rengi dosyasında Bozcaada bavulumuzdan bahsedeceğim.

Bozcaada benim için beş ana renkten oluşuyor… Adanın namına yakışır bozkır sarısı, gelincik kırmızısı, amaranda moru, asma yeşili ve tabi ki ada denizi mavisi… Bence tüm bu renklerin adaya has bir tonu var. Ya da seven gözler böyle görüyor bilemiyorum 🙂 Gelin beraber karar verelim o halde!

English: The last week, eight months of longing came to an end and finally we came to Bozcaada. I will tell you all about my feelings about this topic and i will describe that ” what is waiting for us in Bozcaada this season”   in detail in my next article. But firstly I will tell you about the Bozcaada in the city color series which i prepared and , is composed of summer products of Banana Republic 2017.  Although Bozcaada is not a city, the name of the series is “the city color”. i called it “the city color”. 

Bozcaada is made up of five main colors for me … On behalf of the island, there are yellow of steppe , poppy of red, purple of amaranda, green of vine and blue of island. I think the tone of all these colors is special to the island or the loving eyes see it like this I do not know ? Come and decide together then!

Asma Yeşili

Amaranda Moru

Gelincik Kırmızısı

Bozkır Sarısı

Ada Denizi Mavisi