Üniversitedeydim… Okula genellikle metro ile giderdim… En sevdiğim şeylerden biri metronun rüzgarı yüzüme vurup, saçlarımı savurduğunda gözlerimi kapamaktı… Bir de ipodumdan son ses bu şarkıyı dinlemekti… Biri bana söylüyor diye düşünürdüm hep… İyi gelirdi… Şimdi gözümü kapayıp bu yazıyı adadığım insanları düşündüğümde de aklıma nedense ilk bu şarkı geldi… İlla bir sevgilinin söylemesi gerekmiyormuş demek ki…
Malzemeler:
2 Yumurta
1 Su Bardağı Toz Şeker
1 Su Bardağı Süt
Yarım Su Bardağı Zeytinyağı
3 Su Bardağı Un
1 Paket Şekerli Vanilin
1 Paket Hamur Kabartma Tozu
250 gr Ceviz
Nutella (!)
Toz Kakao
Hikayesi:
Geçen sene Nisan ayıydı… Hayatımla ilgili ciddi kararlar alıp gittiğim yoldan sapmıştım. Bir bilinmeze sapmıştım üstelik. Buna rağmen hiç korkmuyordum. Sadece sudan çıkmış balık gibiydim biraz. Sudan çıkan balıkların şaşkınlıktan korkmaya fırsatı olmuyor. Bir anda solungaçları bırakıp ciğerlerinle nefes almaya başlıyorsun. İşin garibi ise, bir süre sonra sanki hep ciğerlerin varmış gibi hareket ediyorsun. İşte tam bu dönemde, suyun üzerinde hayatıma bir grup insan girdi; M., S., küçük E. ve büyük E. …
Bu keki yaptığımda küçük E. ve büyük E. bizimle değildi, ama ben hepimizi düşünerek yapmıştım. Uzun zamandır bir teşekkür borcum vardı bu güzel insanlara… Neredeyse dört mevsimdir beraberiz… Ama benim ruhum dört yıllık anı biriktirdi… Zor zamanlar geçirdik beraber… Ama çok güzel günlerimiz de oldu… Çok güldük, çok eğlendik, çok yedik, çok içtik, çok dans ettik, çok müzik dinledik, çok gezdik… Hep demişimdir “Çalıştığın yeri etrafındaki insanlar güzelleştirir!” diye…Ben biliyorum ki biz nerede, hangi koşullarda, bir sebepten bir araya gelseydik yine aynı tatla yolumuza devam ederdik.
Kızlar! Siz olmasaydınız çok şey eksik olurdu! Siz olmasaydınız, su üzerindeki bu dünyaya bu kadar çabuk uyum sağlayamazdım…
M. sen çocuk kalbini, S. sen sağlam kalbini, küçük E. sen olgun kalbini ve büyük E. sen de şefkatli kalbini sakın kaybetme…
Teşekkürler
Özü
Yapılışı:
Fırınımızı koşa koşa 180 dereceye getiriyoruz…
Yumurta ve şekeri bir kabın içerisinde köpük köpük olana kadar çırpıyoruz. Ardından süt ve zeytinyağını ekliyor ve çırpmaya devam ediyoruz. Son olarak da un,vanilin ve kabartma tozunu ekleyip koyu krema kıvamını elde edene kadar çırpıyoruz.
Kalıbımızı bir peçete yardımıyla zeytinyağı dökerek yağlıyoruz.
Vanilyalı karışımın yarısını kalıba boşaltıyoruz. Kalıbın üzerine Nutellayı dilediğiniz bollukta ilave edebilirsiniz. Ben keki keserken ortasından akmasını seviyorum, bu yüzden genelde ortasına doğru koyarım.
Kabın içersindeki karışımın diğer yarısına ise kakao ilave edip çırpıyoruz. Nutellaların üzerine de bu kakaolu karışımı döküyoruz. En sonunda da cevizleri elimizle parçalayıp kalıba ekliyoruz.
Fırında yaklaşık olarak 20-25 dk pişirdikten sonra muhteşem kokulu ve kıvamlı bir kek sizi bekliyor olacak!
Afiyet Olsun!
8 Comments
eeaykoc
6 Şubat 2012 at 19:32Ya sen ne tatlı birşeysin!.. open office falan dinlemedim, patır patır tutamadım göz yaşlarımı. Varlığınız benim için çok değerli, sürekli yanınızda olamasamda sizinleyim…Hepinizi çok seviyorum
Özüm Kasapoğlu
6 Şubat 2012 at 19:35Sevgili büyük E. 🙂 ,
Bir dahakine aynı keki yapıp getireceğim sana, söz!
Çok sevgiler
melish
7 Şubat 2012 at 20:40I know a girl, who smiles but hides her true feelings.. she tried to show them for a while then decides that they should be kept in her.. but with time, she learned – a little – that she can trust us and can show those itsy bits of tiny feelings once in a time, once in a while.. and that she can rely on us.. M, S, E, E and O.. have become an inner circle in a whole lot of shity world..
Özüm Kasapoğlu
7 Şubat 2012 at 20:53I love you M. and I love our inner circle, I mean it! Thank you for being there whenever I need! Best Özü
Küçük E.
10 Şubat 2012 at 11:30🙂
Özüm Kasapoğlu
10 Şubat 2012 at 11:31🙂
Adsız
13 Şubat 2012 at 17:59never look back! keep smiling..
love you all,
S.
Özüm Kasapoğlu
13 Şubat 2012 at 17:59Love u too S. !